14. Hukuk Dairesi 2014/39 E. , 2014/4087 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Pazarcık Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 11/09/2013
NUMARASI : 2011/496-2013/370
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 11.08.2011 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11.09.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
Davalı vekili, başka alternatiflerin de değerlendirilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, fen bilirkişisinin 19.03.2013 tarihli rapor ve krokisinde sarı renkle belirtilen 1.. ada 1.. parsel sayılı taşınmazın 66.05 m2 kısmından geçit hakkı tesisine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
Yararına geçit kurulacak taşınmazın tapuda kayıtlı niteliği ve kullanım amacı nazara alınarak özellikle tarım alanlarında, nihayet bir tarım aracının geçeceği genişlikte (emsaline göre 2,5-3 m.) geçit hakkı tesisine karar vermek gerekir. Bu genişliği aşan bir yol verilmesinin zorunlu olduğu hallerde, gerekçesi kararda dayanakları ile birlikte gösterilmelidir.
Saptanan geçit nedeniyle yükümlü taşınmaz malikine ödenmesi gereken bedel taşınmazın niteliği gözetilerek uzman bilirkişiler aracılığı ile objektif kıstaslar esas alınarak belirlenmelidir. Bu bedel de hükümden önce depo ettirilmelidir. Hemen belirtmek gerekir ki, bedelin belirlenmesinden sonra hüküm tarihine kadar taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçmiş veya bedel tespitinden sonra yörede taşınmazın değerini artıracak değişiklikler meydana gelmiş olabilir. Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır.
Kurulan geçit hakkının TMK"nın 748/3 ve 1012. maddesi ile yeni Tapu Sicil Tüzüğünün “İrtifak hakları ve taşınmaz yükünün tescili” başlıklı 30. maddesi gereğince kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmelidir.
Somut olaya gelince; dosya içerisindeki pafta örneğinin incelenmesinden, 1.. parsel sayılı taşınmaz üzerinden daha küçük bir alandan geçit kurulmak suretiyle 1.. ile 1.. parsel sayılı taşınmazlar arasındaki genel yola ulaşılabileceği görülmektedir. Dairemizin yukarıda açıklanan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi gereğince, en kısa ve ekonomik olarak 1.. parsel sayılı taşınmaz üzerinden 1.. ile 1.. parsel sayılı taşınmazlar arasındaki genel yola çıkış alternatifi de değerlendirilerek bu alternatif üzerinden geçit kurulmasının mümkün olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Kabule göre de; gerekçesi açıklanmadan 3.20 metre genişliğinde geçit kurulması, ayrıca geçit hakkı kurulmasına ilişkin davalarda davanın niteliği gereği yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması gerekirken hüküm sonucunda bakiye harçtan davalının sorumlu tutulması yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 26.03.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.