20. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/10794 Karar No: 2014/212 Karar Tarihi: 09.01.2014
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/10794 Esas 2014/212 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2013/10794 E. , 2014/212 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı dava dilekçesinde; sınırlarını bildirdiği Fakıuşağı Köyünde bulunan yaklaşık 5000 m² yüzölçümündeki taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne ve 14.12.2010 günlü fen bilirkişi krokisinde (A) harfi ile gösterilen 2582,86 m²"lik yüzölçümündeki taşınmazın davacı adına tapuya tesciline, (B) harfi ile gösterilen 725,36 m²"lik bölüm yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından (A) harfi ile gösterilen bölüm yönünden temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre taşınmazın tesciline ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1956 yılında yapılan tapulama çalışmaları sırasında dava konusu taşınmaz tapulama harici bırakılmıştır. Bölgede 6831 sayılı Kanuna göre yapılan orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamaları 22.09.2004 tarihinde kesinleşmiştir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından orman kadastrosu, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada temyize konu (A) harfi ile gösterilen taşınmazın düşük eğimli orman sayılmayan yerlerden olduğu, üzerinde 7 ilâ 20 yaşları arasında dikili zeytin ağaçları bulunduğu, öncesi tarım alanı iken sonradan zeytinlik haline getirildiği, kesinleşen orman tahdidi tutanaklarında dahi davacının 2001 yılında satın aldığı “....zeytinliği” olarak belirtildiği anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişi yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 09.01.2014 gününde oy birliği ile karar verildi.