17. Hukuk Dairesi 2016/190 E. , 2016/4899 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :.....Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın, davacı aracına arkadan çarpmasıyla oluşan kazada aracın hasar gördüğünü, kazada davalı sürücünün tam kusurlu olduğunu, kaza nedeniyle davacı aracında değer kaybı meydana geldiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500,00 TL"nin kaza tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş; 09.04.2014"te talebini 4.500,00 TL"ye yükselterek bu bedelin tahsilini talep etmiştir.
Davalı ...... vekili, diğer davalı şirkete ait aracın trafik sigortacısı olduklarını, sigortalının kusuru oranında ve poliçe limiti dahilinde davacının gerçek zararından sorumlu olduklarını, davacı aracının hasarının ve eski hasarlarının tespiti gerektiğini, eski hasarının bulunması halinde 2. kez değer kaybı oluşmayacağından davanın reddi gerektiğini, davacının avans faizi ve kaza tarihinden faiz taleplerinin yersiz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ..., duruşmada alınan beyanında; kaza tespit tutanağında da ifade ettiği gibi, davacı aracını son anda fark edip arkadan çarptığını ve kazada kusurlu olduğunu kabul ettiğini, ancak davanın yersiz olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ......, usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiş ve duruşmaları da takip etmemiştir.
Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile 550,00 TL. değer kaybı alacağının, davalı ... şirketinden dava tarihinden; diğer davalılardan kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte müteselsilen tahsiline, fazla isteğin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazası nedeniyle oluşan araç hasar bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 4/1-a maddesi gereği her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu"nda düzenlenen hususlar ticari davalardır. TTK 5/1 maddesi gereği ticari davalara bakmakla görevli mahkeme Asliye ticaret mahkemeleridir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden itibaren yasanın 5/3 maddesi gereği asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki işbölümü olmaktan çıkmış görev ilişkisi haline gelmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.
Açılan somut davada davalılar arasında zorunlu mali sorumluluk sigortacısı da bulunmaktadır. Sigorta hukuku 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 6. kitabında 1401 ve devamı maddelerinde, zorunlu sorumluluk sigortası ise 1483 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Bu durumda Türk Ticaret Kanunu"nda düzenlenen hususlardan olması nedeniyle TTK"nun 4/1-a ve 5/1 maddeleri gereği dava ticari dava olup asliye ticaret mahkemesi görev alanı içinde bulunmakta olup mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2-Bozma ilamının kapsam ve şekli göz önünde bulundurularak, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine, şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 18/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.