14. Hukuk Dairesi 2019/3443 E. , 2020/3214 K.
"İçtihat Metni"14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 05.02.2015 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18.06.2019 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı vekili, 208 ada 56 parsel sayılı taşınmazda dava dışı paydaşlar tarafından toplam 19/28 payın davalıya satıldığını ileri sürerek önalım hakkı gereği davalı adına kayıtlı payın tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini istemiştir.
Davalı, taşınmazdaki payı tapuda gösterilen satış bedelinden daha yüksek bir bedelle satın aldığını, taşınmazda fiili taksim bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile önalım bedeli olarak depo edilen 1295,00 TL’nin davalıya ödenmesine dair verilen kararın, davalı tarafından temyizi üzerine; Dairemizce "Depo ettirilmesi gereken önalım bedelinin 1542,50 TL olduğu” belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulü ile önalım bedeli olarak depo edilen 1542,50 TL’nin davalıya ödenmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2- Konusu para ile değerlendirilemeyen davalar maktu harca tabi iken, konusu para veya para ile değerlendirilebilen davalarda ise esas hakkında karar verilmesi halinde hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu üzerinden binde 68.31 oranında nisbi harç alınması gerekir. Öte yandan, kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesinde, avukatlık ücretinin kabul veya reddedilen kısmı geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır. Yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda mahkemece, dava değeri olan 1542,50 TL üzerinden karar ve ilam harcı hesaplanması ve davacı lehine takdir edilen vekalet ücretinin kabul edilen dava değerinden fazla olmaması gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiş ise de, bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nun 438/7. maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca hükmün “2” numaralı bendinde bulunan “772,23 TL” ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine “105,36 TL” ibaresinin yazılmasına, aynı bentte bulunan “744,53 TL” ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine “77,66 TL” ibaresinin yazılmasına, yine hükmün “5” numaralı bendinde bulunan “2725,00 TL” ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine “1542,50 TL” ibaresinin yazılmasına, hükmün DÜZELTİLMİŞ ve DEĞİŞTİRİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.06.2020 oy birliği ile karar verildi.