Yüksek Adalet Bakanlığının, uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan şüpheliler ... ve ... hakkında İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen iddianamenin iadesine dair İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 20/09/2018 tarihli kararına karşı Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan itirazın, İstanbul Anadolu 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 02/10/2018 tarihli ve 2018/960 değişik iş sayılı kararı ile kesin olarak reddedilmesine ilişkin kararının kanun yararına bozulması talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 03.04.2019 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A)Konuyla İlgili Bilgiler:
1-Şüpheliler ... ve ... hakkında İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 12/09/2018 tarihli ve 2018/79699 soruşturma, 2018/39993 esas ve 2018/3434 iddianame numaralı iddianame ile uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kamu davası açıldığı,
2- İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 20/09/2018 tarihli ve 2018/277 iddianame değerlendirme sayılı kararı ile iddianamenin iadesine karar verildiği,
3- Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iddianamenin iadesine ilişkin karara itiraz edilmesi üzerine İstanbul Anadolu 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 02/10/2018 tarih ve 2018/960 değişik iş sayılı kararı ile kesin olarak itirazın reddine karar verildiği,
Anlaşılmıştır.
B)Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, " Uyuşturucu madde ticareti yapmak suçundan şüpheliler ... ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 12/09/2018 tarihli ve 2018/79699 soruşturma, 2018/39993 sayılı ve 2018/3434 sayılı iddianamenin iadesine dair İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 20/09/2018 tarihli ve 2018/277 iddianame değerlendirme sayılı kararına karşı Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan itirazın reddine ilişkin mercii İstanbul Anadolu 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 02/10/2018 tarihli ve 2018/960 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 170. maddesinde, iddianamede bulunması gereken hususların neler olacağının gösterildiği, aynı Kanun"un 174/1. maddesinde ise iddianamenin hangi hâllerde iadesine karar verileceğinin belirtildiği, anılan Kanun’un 174/2. maddesinde suçun hukuki nitelendirilmesi sebebiyle iddianamenin iade edilemeyeceğinin düzenlendiği, yine söz konusu Kanun"un 170/2. maddesinde yer alan "Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler." hükmü uyarınca Cumhuriyet savcısının dava açmasının zorunlu olduğu ve suçun hukukî nitelendirilmesinin de Cumhuriyet savcısına ait olduğu, bu durumda mahkemece, iddianamede gösterilen olaylarla ilgili olarak ibraz edilen deliller ve yargılama sırasında ibraz edilebilecek deliller birlikte değerlendirilerek yargılama sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği gibi mahkemenin de hukuki nitelendirme ile bağlı olmadığı nazara alındığında;
Somut olayda, şüphelilerin içerisinde bulunduğu aracın kolluk güçlerince durdurulmak istenmesine karşın durmayarak kaçtığı, yapılan takip üzerine yakalanan araç içerisinde yapılan aramada toplam ağırlığı 6,83 gram gelen 10 paket uyuşturucu maddenin ele geçirildiği yapılan soruşturma sonucunda ele geçen uyuşturucuların satışa hazır vaziyette paketlenmesi, yapılan ihbar üzerine aracın durdurulması, şüphelilerin kaçması sebebiyle eylemin uyuşturucu madde ticareti yapma veya sağlama suçunu oluşturduğu gözetilerek 5271 sayılı Kanun"un 170/2. maddesi uyarınca düzenlenen iddianamenin, şüphelilerin eylemlerinin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçunu oluşturduğu ve görevli mahkemenin Asliye Ceza Mahkemesi olduğundan bahisle iadesine karar verildiği anlaşılmış ise de; hukuki nitelendirme nedeniyle iddianamenin iadesine karar verilemeyeceği gözetilmeksizin, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 26/03/2019 gün ve 94660652-105-34-2505-2019-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak tebliğ olunur.’’ denilerek, İstanbul Anadolu 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 02.10.2018 tarihli kararının bozulması istenmiştir.
C)Konunun Değerlendirilmesi:
CMK’nın 170 maddesinin “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.” şeklindeki (2). fıkrası uyarınca yeterli şüpheye ulaşan Cumhuriyet savcısının görevli ve yetkili mahkemeye hitaben iddianame düzenlemekle görevli olduğu anlaşılmaktadır.
CMK’nın 170. maddesinin (3). fıkrasında görevli ve yetkili mahkemeye hitaben düzenlenecek iddianamede gösterilecek hususların neler olduğu; aynı maddenin (4), (5) ve (6). fıkralarında ise iddianamenin ne şekilde düzenleneceği belirlenmiştir.
CMK’nın 174. maddesinin (1). fıkrasında iddianamenin hangi hallerde iade edilebileceğine ilişkin hususların tahdidi olarak belirtildiği, (2). fıkrasında ise suçun hukuki nitelendirmesi sebebiyle iddianamenin iade edilemeyeceğinin açıkça belirtildiği görülmektedir.
İhbar üzerine şephelilerin içinde bulunduğu aracın kolluk görevlileri tarafından durdurulmak istendiği, kaçan şüphelilerin kovalamaca sonucunda aracı çarparak durdukları, çarpmanın etkisi ile direksiyon kutusunun yerinden çıktığı ve korna bölümüne gizlenmiş vaziyette 10 adet beyaz kağıda sarılı halde 3 gr, eroin ve 6-mam içeren madde ile kırmızı reçeteye tabi 4 adet tabletin ele geçirildiği olayda; şüphelilerin eylemlerinin uyuşturucu madde ticareti yapma suçu kapsamında kaldığı değerlendirilerek CMK’nın 170. maddesine uygun olarak düzenlenen iddianamenin, suçun kullanmak için uyuşturucu madde suçunu oluşturduğu, ilk etapta da bu suçtan işlem yapılması hususunda talimat verildiği, suça konu maddenin satış amacıyla bulundurulduğuna ilişkin somut delil bulunmadığı şeklindeki, özde suçun hukuki nitelendirmesine ilişkin gerekçelerle iade edilemeyeceği gözetilmeden itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesi yasaya aykırı olup kanun yararına bozma talebi gerekçe ile yerindedir.
D)Karar:
Açıklanan nedenlere göre; İstanbul Anadolu 7. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 02.10.2018 tarih ve 2018/960 değişik iş sayı ile verilen itirazın reddi kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanunun 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 14.11.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.