20. Hukuk Dairesi 2013/8000 E. , 2014/203 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili, davalılar Orman Yönetimi Hazine vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ... Köyünde bulunan beş parça taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, ortak muristen kaldığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının müvekkilleri yararına oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre ... İli, Merkez İlçesi, ... Köyü, ... Mezrası sınırlarında kalan ve ... - ... Karayolu üstünde yer alan ... ve ... Mevkiilerindeki tarla niteliğindeki taşınmazların müvekkili ..., ... ve ... Mevkiilerindeki ... ile ... Mevkiindeki tarla niteliğindeki taşınmazların ise, müvekkili ... adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, 08/11/2012 tarihli kadastro bilirkişi raporunda ... Mezrası, ... Mevkiinde (H) harfiyle gösterilen h1, h2, h3, h5 ve h4 kırık numaraları ile çevrili 451,84 m²"lik taşınmazın yeni parsel numarası verilmek suretiyle davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, ... Mezrası, ... Mevki, ... Mevkii, ... Mevkii ve ... Mevkii"ndeki taşınmazlar hakkındaki davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili, davalılar Orman Yönetimi ve davalı Hazine vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazların tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır. Genel arazi kadastrosu işlemi 1984 yılında kesinleşmiştir.
1) Davacı gerçek kişiler vekilinin fen bilirkişi raporunda (B), (D), (G) ve (P) harfleri ile gösterilen bölümlere yönelik temyiz itirazları yönünden:
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, alınan uzman orman bilirkişi raporuna göre tescili istenen (B), (D) ve (G) harfli bölümlerin öncesi itibariyle memleket haritası, hava fotoğrafı ve amenajman haritasında orman sayılan yerlerden olduğu, (P) harfli bölümün ise her ne kadar öncesi itibariyle memleket haritası, hava fotoğrafı ve amenajman haritasında orman sayılmayan yerlerden ise de, 1984 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında tapulama dışı bırakıldığı, son 7-8 senedir kullanılmaya başlandığı anlaşılmakla, bu bölümlere yönelik davacı gerçek kişilerin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine, kurulan usûl ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
2) Orman Yönetimi ve Hazinenin fen bilirkişi raporunda (H) harfli bölüme yönelik temyiz itirazlarına gelince:
Dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazların tescili istemine ilişkin olup, tescile karar verilen (H) harfli bölümün dinlenen mahalli bilirkişi beyanında özel harman yeri olduğu, ziraat bilirkişisi raporunda ise işlenip sürüldüğünde kullanılabilir tarım arazisi olduğu ve taşınmazın dört sınırının tapulama harici gösterildiği anlaşılmıştır. Bu durumlar karşısında, taşınmazda davacı lehine zilyetlikle kazanma koşullarının tam olarak oluşup oluşmadığı hususunda tereddüt oluşmuştur.
-2-
Bu nedenle, dosyada zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının ve komşu taşınmazların niteliğinin araştırılması gerekmektedir. Bu cümleden olarak; yapılacak keşif ile fen bilirkişisi ve tarım uzman bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, taşınmazın komşu parseller ile birlikte değerlendirilmek suretiyle zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; zilyetlik tanıkları taşınmaz başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tesbit tarihine kadar gerçek kişi yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, davacı yanında, murisler yönünden de tapu ve ilgili kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden araştırma yapılıp, aynı Kanunun 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükümleri gözönünde bulundurularak sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
3) Kabule göre de; dava tescil istemine ilişkin olup davacılar iki kişi olmasına rağmen hükümde taşınmazın cinsi ve davacılardan hangisi adına tescil kararı verildiği belirtilmeden tescile karar verilmiş olması da yerinde değildir.
SONUÇ: 1) Yukarıda bir numaralı bentde gösterilen nedenler ile; davacı gerçek kişiler vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile fen bilirkişi raporunda (B), (D), (G) ve (P) harfli bölümlere yönelik davanın reddi yönünde kurulan usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine,
2) İki ve üç numaralı bentlerde gösterilen nedenler ile; Orman Yönetimi ve Hazinenin fen bilirkişi raporunda (H) harfli bölüme yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile (H) harfli bölüme ilişkin hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde Orman Yönetimine iadesine 07/01/2014 günü oy birliği ile karar verildi.