13. Hukuk Dairesi 2012/10260 E. , 2013/5650 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalılar ... ile ... ... avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde taraflardan gelen olmadığından incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalılarla yapılan 25.8.2006 tarihli sözleşme gereğince yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davalıların ise sözleşme dönemine ait borçlarını ödemediğini ileri sürerek, 10.000 TL.nin ödetilmesini istemiş, ıslah ile de talebini artırmıştır.
Davalı ... usulüne uygun tebliğe rağmen duruşmaya gelmemiş, cevap da vermemiş, diğer davalılar ise, böyle bir sözleşme imzalamadıklarını, davacının yakın akrabaları olduğunu, yurtdışında iken evin anahtarını davacıya bıraktıklarını ,eline geçirdiği boş belgeyi sözleşme haline getirmiş olabileceğini savunarak, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davalı ... hakkındaki davanın feragat nedeni ile reddine, 10.000 TL.nin dava tarihinden 26.275 TL.nin ıslah tarihinden yasal faizi ile davalılar ... ve ..."dan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalılardan ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
1-Kural olarak bir hakkı dava etme yetkisi o hakkın sahibine ait olup, buna aktif husumet denilir. Bir hakkın kendisinden istenebilecek durumunda olan yani hakka uymakla yükümlü kişi ise borçlu kişi olup, buna da pasif husumet denilir. Bir davada gerek aktif ve gerekse pasif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı mahkemece öncelikle ve resen gözetilecek hususlardandır ve şayet husumet ehliyeti yok ise, dava bu sebep ile reddedilir. Davacının dayandığı 25.8.2006 tarihli sözleşmede davalılardan ..."ın imzası olup, diğer davalı ... adına ya da vekaleten sözleşme yapıldığına ilişkin bir delil bulunmamaktadır. O halde davalı ... hakkında açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken bu davalı açısından da kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Davacı ile davalılardan ... imzalı 25.8.2006 tarihli ve 5 yıl süreli sözleşmede; davacı ... tarafından 5 daire ve 3 dükkanın kiraya verilmesi, bakım ve gözetiminin yapılması, vergilerinin ödenmesi, apartman aidatlarının ödenmesi, apartman toplantılarında temsil edilmesi ve her türlü hizmetin görülmesi karşılığında aylık 750,00 TL ücret ödeneceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Anılan sözleşmedeki imzanın davalı ... eli ürünü olduğu mahkemece alınan Adli Tıp raporu ve Ekspertiz raporu ile belirlendiği gibi, davalılar şikayeti ile davacı hakkında özel evrakta sahtecilik suçundan takipsizlik kararı verildiği de tüm dosya kapsamı ile anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık, davacının sözleşme kapsamındaki işleri yerine getirip getirmediği ve dolayısıyla ücrete hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
Mahkemece, tüm dosya kapsamı ile davacının alacaklı olduğu gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiştir. Ancak yukarıda açıklandığı gibi, davacının sözleşme kapsamındaki kendisine yükümlenen işleri yerine getirip getirmediği konusunda hiç bir araştırma ve inceleme yapılmadığı anlaşılmaktadır. Öyleyse mahkemece, davalıların savunması üzerinde durularak, açıklanan şekilde davacının sözleşme kapsamındaki yükümlerini yerine getirip getirmediği araştırılmalı ve sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece, eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir,
SONUÇ; Yukarıda (1) bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davacı ..., 2. Bent gereğince davalı ... yararına BOZULMASINA, peşin alınan 404.00 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 7.3.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.