Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/8667
Karar No: 2018/1624
Karar Tarihi: 29.03.2018

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/8667 Esas 2018/1624 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Bayilik sözleşmesi ile intifa hakkının tesis edildiği ve bu karşılığında 1.180.000,00 USD bayilik hizmet bedeli ödendiği ancak sonradan Rekabet Kurulu kararıyla dikey ilişkinin geçersiz hale geldiği için tarafların uzlaşarak aradaki ilişkinin sonlandırılması gerektiğine dair tutanak imzaladığı ifade edilmektedir. Davacı taraf 786.666,00 USD bayilik hizmet bedelinin geri iadesini istemiş, davalılar ise zamanaşımına uğradığı ve talebin reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkeme davacının talebinin kısmen kabulüne karar vermiştir. Dosyada bulunan kefaletnameden davalı gerçek kişilerin 1.000.000,00 USD'lik sınırlı bir sorumluluğu olduğu belirtilirken, hükmün tamamından sorumlu tutulmaları gerektiği vurgulanmaktadır. Ayrıca dava konusu edilen alacak için davalıların temerrüde düştüğüne dair bir belge olmadığından alacağa dava tarihinden itibaren temerrüt faizi yürütülmesi gerektiği ifade edilmiştir.
Kanun Maddeleri: 3095 sayılı Yasa'nın 4/a maddesi.
19. Hukuk Dairesi         2016/8667 E.  ,  2018/1624 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün taraf vekillerince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. ... ile davalılar vekili Av. ... gelmiş olduğundan duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, davacı ile davalı şirket arasında 13.05.2008 tarihinde bayilik sözleşmesi imzalandığını ve ayrıca bayiliğin yürütüldüğü taşınmaz üzerinde davacı lehine 15 yıl süre ile intifa hakkı tesis edildiğini, davalı gerçek kişilerin intifa tesis edilen taşınmazın maliki olduklarını, intifa tesisi karşılığı olarak davalı şirkete 1.180.000,00 USD bayilik hizmet bedeli ödendiğini, arada kurulan dikey ilişkinin Rekabet Kurulu kararı ile 13.05.2013 tarihinden sonra geçersiz hale geldiğini, tarafların bir araya gelerek aradaki ilişkinin sonlanması gerektiğine dair 19.02.2010 tarihinde uzlaşma tutanağı imzaladıklarını, bu şekilde 15 yıl süre ile aradaki dikey ilişkinin devam edeceği inancı ile ödenen bedelin bir kısmının davalı şirket lehine sebepsiz zenginleşme yarattığını ve bunun hakkaniyet gereği iadesi gerektiğini iddia ederek 786.666,00 USD bayilik hizmet bedeli ödemesinin, ödeme tarihleri gözetilerek 3095 sayılı Yasa’nın 4/a maddesi uyarınca en yüksek faizi ile davalılardan (davalı gerçek kişilerin kefaletinin 1.000.000,00 USD olduğu gözetilerek) tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili, davacı iddialarının yerinde olmadığını, talebin zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davacı tarafından sözleşmenin 4.2.2 maddesine göre davalılar tarafından tesis edilen intifa hakkı karşılığı 1.180.000,00 USD’nin davalı şirkete ödendiği, bu hususun ticari defterler ile sabit olduğu, Rekabet Kurulu kararı gereğince intifa hakkının 15.05.2013 tarihinden sonra geçersiz hale geldiği, taraflar arasında 19.02.2010 tarihli uzlaşma tutanağı imzalandığı, bu tutanak ve tüm dosya kapsamına göre davacı tarafından istenebilir miktara ilişkin bilirkişi raporu alındığı, alınan bu raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu, davalı gerçek kişilerin sorumluluğunun kefalet limiti ile sınırlı olduğu, alacağın sözleşmenin geçersiz hale geldiği 15.05.2013 tarihinde muaccel hale geldiği gerekçesiyle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    (1) Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekili ile davalılar vekilinin aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    (2) Dosya içinde bulunan 13.05.2008 tarihli kefaletnameden, davalı gerçek kişiler ..., ..., ... ve ...’ün, 1.000.000,00 USD limitle davacı şirket ile davalı şirket arasındaki ticari ilişkiden doğmuş ve doğacak borçlara müteselsil kefil oldukları anlaşılmaktadır. Mahkemece kefalet limitinin 1.000.000,00 USD olduğu gözetilerek, hüküm altına alacağın tamamından davalı gerçek kişilerin de sorumlu olduğu yönünde karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile oransal bir indirime gidilerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
    (3) Davalılar vekilinin temyizine gelince; dava dosyası içinde davalıların dava konusu edilen alacak bakımından dava tarihinden önce temerrüde düştüklerine dair bir bilgi ve belge bulunmamaktadır. Bu sebeple mahkemece hüküm altına alınan alacağa dava tarihinden itibaren temerrüt faizi yürütülmesi gerekirken, 15.05.2013 tarihinden itibaren temerrüt faizi yürütülmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıdaki (1) nolu bend uyarınca davacı vekili ile davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bendde açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına, (3) nolu bendde açıklanan nedenlerle davalılar yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdiren 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalılar ..., ..., ... ve ...’den alınarak davacıya verilmesine, vekilleri Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalılar yararına takdiren 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar ...A.Ş., ..., ..., ... ve ...’e verilmesine, peşin harçların istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, 29/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi