Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/15338
Karar No: 2012/3456
Karar Tarihi: 05.03.2012

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2011/15338 Esas 2012/3456 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi         2011/15338 E.  ,  2012/3456 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Önalım

    Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı önalım davasına dair karar, davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Dava, önalım hakkı nedeniyle davalıya satılan payın iptali ve tescili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne, davalıya satılan payın iptaline, davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralı ile bağdaşmaz. Kötü niyet iddiası 14.02.1951 gün ve 17/1 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekir. Bu gibi halde savunmanın genişletilmesi söz konusu değildir. Eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekir.
    Olayımıza gelince; dava konusu edilen 26971 ada 1 parsel sayılı taşınmaz paydaşlarından ... 200/6778 payını 14.10.2009 tarihinde 10.000 TL bedelle davalı ..."e satmıştır. Dava konusu parselde davacının 2205/6778, davalının 200/6778 ve dava dışı diğer paydaşların ise değişik oranlarda payları bulunmaktadır. Davalının taşınmazın paydaşları arasında fiilen bölünerek kullanıldığı yönündeki savunması üzerine dinlenen davalı tanıkları taşınmazın üzerinde davacı ve davalı ile diğer paydaşlardan bir kısmının ayrı ayrı kullandıkları evleri bulunduğunu ve bu yerleri tasarruf ettiklerini beyan etmişlerdir. Yerinde yapılan keşif sonrasında düzenlenen bilirkişi raporunda ve krokide davacı ve satıcıya ait yerlerin sınırları ve üzerinde bulunan yapılar ayrı ayrı gösterilmiştir.
    Taşınmazda bir kısım paydaşların kullandığı yerlerinin olmaması taşınmazın fiilen taksim edilmediği anlamına gelmez. Savunmayı doğrulayan tanık beyanları ve bilirkişi raporuna göre taşınmazın paydaşlar arasında bölünerek kullanıldığı anlaşılmaktadır. Önalım davalarında ileri sürülebilen eylemli taksimin yasal dayanağı Medeni Kanununun 2. maddesidir. Anılan yasa maddesi hükmü uyarınca herkes haklarını kullanmakta ve borçlarını ifada iyi niyet kurallarına uymakla yükümlüdür. Bu nedenle taksimin Medeni Kanun ve İmar
    Mevzuatına uygun olması aranmaz. Yukarda açıklandığı üzere kendi yerini bölerek kullanan, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan pay satışından yararlanarak önalım hakkını kullanması dürüstlük kuralı ile bağdaşmaz. Davalılardan ... hakkında açılan davanın bu nedenle reddi gerekir. Öte yandan davalılardan ... payını davalıya satan kişi konumunda olup davada taraf sıfatı bulunmamaktadır. Belirtilen bu nedenlerle her iki davalı hakkındaki davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
    Hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 05.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi