Kasten yaralama - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2016/8345 Esas 2016/9396 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/8345
Karar No: 2016/9396
Karar Tarihi: 06.10.2016

Kasten yaralama - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2016/8345 Esas 2016/9396 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen kasten yaralama suçundan açılan davada, müştekinin bozma sonrası yapılan yargılamada katılmak istediği ancak sonradan verilen katılma kararının geçersiz olduğu için katılan sıfatının bulunmadığı belirtiliyor. Bu nedenle müştekinin temyiz istemi reddediliyor. Sanığın adli sicil kaydındaki geçmiş suçları nedeniyle bozmaya kısmen katılmadığı ifade edilen kararda, yapılan yargılamaya, toplanan kanıtlara ve hükmün dayandığı gerekçe ve takdire göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmese de iki sebep nedeniyle hükmün bozulmasına karar veriliyor. Bu sebepler, sanığın bozma öncesi lehe hükümlerin uygulanmasını istemesi karşısında hakkında TCK'nın 62. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunun tartışılmaması ve Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen hak yoksunluklarına ilişkin düzenlemelerin yeniden değerlendirilmesi gerekliliği olduğu belirtiliyor.
Kanun maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi (hak yoksunlukları)
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 62. maddesi (ceza hükümlerinin uygulanması)
- 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 317. maddesi (temyiz istemlerinin usulü)
-
8. Ceza Dairesi         2016/8345 E.  ,  2016/9396 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Kasten yaralama
    HÜKÜM : Hükümlülük

    Gereği görüşülüp düşünüldü:

    I- Müşteki ..."ın temyiz isteminin incelenmesinde:

    Bozma öncesi alınan 01.02.2008 günlü ifadesinde davaya katılmak istemediğini beyan eden müştekinin bozma sonrası yapılan yargılamada davaya katılmak istediğini belirtmesi üzerine davaya katılmasına karar verilmiş ise de, sonradan verilen katılma kararının hükümsüz olması nedeniyle katılan sıfatı bulunmayan müştekinin hükmü temyiz yetkisi bulunmadığı gibi 22.10.2014 günü tebliğ edilen hükmü, yasal bir haftalık temyiz süresinden sonra 17.11.2014 günü temyiz etmiş olması nedeniyle isteminin süresinde olmadığı anlaşılmakla, müştekinin temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK.nun 317. maddesi uyarınca tenliğname gibi (REDDİNE),

    II- Sanık ..."ın temyiz isteminin incelenmesinde:

    Sanığın adli sicil kaydında erteleme hükümlerinin uygulanmasına engel teşkil eden sabıkalarının bulunması karşısında tebliğnamedeki (1) numaralı bozma düşüncesine kısmen istirak edilmemiş,

    Bozmaya uyularak; yapılan yargılamaya, toplanan kanıtlara, hükmün dayandığı gerekçe ve takdire göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak ;

    1- Sanığın bozma öncesi verdiği 09.06.2008 tarihli temyiz dilekçesinde lehe hükümlerin uygulanmasını istemesi karşısında, hakkında 5237 sayılı TCK.nun 62. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının hususunun tartışılmaması,

    2- 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarının; Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,

    Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince (BOZULMASINA), 06.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.