13. Hukuk Dairesi 2012/26766 E. , 2013/5623 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalının ağabeyinin oğlu olduğunu, davalının da Metin adında bir oğlu olup, rahatsızlandığı ve paraya sıkıştığı için davalının kendisinden borç istediğini, bunun üzerine davalıya 1.500,00 TL değerinde bir çek ve banka hesabından davalıya havale yoluyla 9.000,00 TL gönderdiğini, davalının borcunu ödememesi nedeni ile davalı hakkında icra takibi başlattığını, davalının takibe haksız yere itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalıya ödünç verdiğini ileri sürerek, alacağının tahsili için takip başlatmış, davalı ise davacı tarafından gönderilen paranın, vermiş olduğu borca karşılık gönderildiğini savunmuştur. Bu durumda ödünç ilişkisini ispat etme yükümlülüğü, onu iddia eden davacıya aittir. Davada dayanılan havale dekontunda gönderilen paranın ne için gönderildiği yazılı olmadığından, söz konusu dekont, ödünç ilişkisini kanıtlamaya yeterli olmadığı gibi, yazılı delil başlangıcı olarak da kabul edilemez. HUMK’nun 288. Maddesi gereğince miktar itibariyle olayda tanık dinlenmesi mümkün olmadığı gibi, akrabalık ilişkisi dikkate alındığında davalının muvafakatı olmaksızın tanık dinlenmesi de mümkün değildir. O halde davacı iddiasını yasal delillerle ispat edememiştir. Ne var ki davacı delil listesinde ‘yemin’ demek suretiyle ‘yemin’ deliline de dayanmış olduğundan bu konuda davacıya, karşı tarafa yemin yöneltmeye hakkı bulunduğu hatırlatılarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece, yanlış değerlendirmelerle ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.