19. Ceza Dairesi 2015/4372 E. , 2015/2942 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi,
7201 sayılı Tebligat Kanununun 21/2. maddesindeki (Ek Fıkra: 11.01.2011- 6099 S.K./5. Mad.) ""Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır."" hükmü gözetildiğinde, yoklukta verilen kararın, sanığın sorgusunda belirttiği ve aynı zamanda merniste kayıtlı olan adresine tebliğe çıkarıldığı, ancak komşusunun beyanı ile sanığın adreste tanınmadığının bildirilmesi üzerine aynı adrese Tebligat Kanununun 35. maddesine göre 27.08.2013 günü tebliğ edildiği anlaşılmış ise de, ilk tebligatta evrakın o yerin muhtarına teslim edildiğine ve ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığına dair herhangi bir şerhin yer almaması nedeniyle usulsüz olduğundan temyiz talebinin reddine ilişkin mahkemenin 01.10.2013 gün ve 2012/704 Esas, 2013/956 sayılı ek kararı kaldırılıp sanık müdafiinin 01.10.2013 havale tarihli temyiz dilekçesinin süresinde olduğu kabul edilerek, gereği görüşülüp düşünüldü;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- 213 sayılı Kanunun 139/2. maddesinde incelemenin dairede yapılmasını gerektiren nedenlerden birinin varlığı önceden belirlenmeden faaliyetini sürdüren mükelleflere defter ve belgelerin ibrazı için yapılan tebligatların hukuken geçerli olmayacağı, sanığın sahibi olduğu işyerini 2008 yılında kapattığını beyan etmesine rağmen dosya içinde bulunan vergi suçu raporundan suç tarihinde ticari faaliyetine devam edip etmediği hususunun belirlenemediği, defter ve belge istem yazısının da 14.10.2011 tarihinde sanığın ikamet adresinde annesine tebliğ edildiğinin anlaşılması karşısında, sanığın suç tarihinde ticari faaliyetine devam edip etmediği araştırılarak sonucuna göre hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden,eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Kabule göre de;
TCK"nın 51 ve CMK"nın 231. maddelerinin uygulanma koşullarının birbirinden farklı olup anılan maddelerdeki objektif ve subjektif şartların karar yerinde ayrı ayrı tartışılması gerektiği gözetilmeden, adli sicil kaydı bulunmayan sanık hakkında aynı gerekçelerle erteleme ve hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce kısmen yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 17.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.