Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5429
Karar No: 2019/11114
Karar Tarihi: 10.12.2019

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2016/5429 Esas 2019/11114 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, 138 parsel üzerindeki evler, cami ve meyve fidanları gibi yapıların kendisine ait olduğunu belirterek ortaklığın satış yoluyla giderilmesi için açılan davayı açtı. Mahkeme, davayı kabul ederek söz konusu yapıların davacıya ait olduğuna karar verdi ve bu karar davalılar tarafından temyiz edildi. Dava dosyası incelenerek, yapılan tespitin muhdesatın mülkiyet aidiyetinin tespitini kapsadığı ancak somut olayda mülkiyetin davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmesinin doğru olmadığı belirtildi. Ancak davalılar tarafından kabul edilen talep nedeniyle yargılama giderleri davacıya yüklenmedi. Kararda, bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olacağı, arazi üzerindeki mülkiyetin, üstündeki yapılar, bitkiler ve kaynakları da içereceği belirtildi. Muhtesatın sahibine arazi mülkiyetinden ayrı bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak sağlamadığı ifade edildi. Kararda geçen kanun maddeleri ise şöyle açıklandı: Taşınmaz Mal Kanunu mad. 684/1, mad. 718, İçtihadı Birleştirme Kararı, mad. 722, mad. 724, mad. 729.
8. Hukuk Dairesi         2016/5429 E.  ,  2019/11114 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Muhdesatın Tespiti

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün bir kısım davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    KARAR

    Davacı ... vekili, 138 nolu parsel üzerinde davacının evler ve halkın ibadeti ihtiyacını yerine getirmesi için cami inşa ettiği ve meyve fidanları diktiğini, ortaklığın satış yoluyla giderilmesi için açılan Siirt Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/634 Esas sayılı dosyasında yapılan keşif sırasında bilirkişilerin taşınmazların bedelini muhtesat ile birlikte tespit etmiş olduklarını, ancak hisseler oranında yapılan tespitlerin müvekkiline ait olan muhtesatı da kapsadığı için, bu davayı açma zaruriyeti doğduğunu açıklayarak yapıların ve ağaçların davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Davalılardan .... ve ..., davayı kabul ettiklerini beyan etmişlerdir. Davalı ..., usulüne uygun tebliğine ragmen davaya cevap vermemiş, yargılamaya katılmamıştır.
    Mahkemece, davanın kabulüyle 138 parsel üzerinde bulunan ağaçların ve fen bilirkişilerinin 01.12.2015 havale tarihli raporuna ekli krokide gösterilen 2 adet 2"şer katlı betonarme yapıların mülkiyetinin davacıya aidiyetine karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur (4721 s.lı TMK mad. 684/1). Arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsar. Bu mülkiyet kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer (TMK mad. 718). 22.12.1995 tarihli ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi Eşya Hukukunda, muhdesattan, bir arazi üzerinde yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, sahibine arazi mülkiyetinden ayrı, bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak sağlamaz. Muhdesat sahibinin hakkı, sadece şahsi bir haktır (TMK mad. 722, 724. ve 729.). Taşınmaz üzerindeki bina, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın mülkiyetinin arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez.
    Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin ya da muhdesatın davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmesi gerekir.
    Somut olayda, davaya konu muhdesatın davacıya ait olduğunun ya da davacı tarafından meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, mülkiyetin davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmesi doğru olmamıştır.
    Bununla birlikte HMK 312/2. maddesi hükmüne göre davalı taraf davanın açılmasına sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise yargılama giderinden sorumlu değildir. Eksikten getirtilen evraklar incelendiğinde ortaklığın giderilmesi ile temyize konu muhdesat tespiti davalarının davacısının aynı kişi olduğu, ortaklığın giderilmesi davasında bilirkişi raporundan sonra davacının muhdesat iddiasını ileri sürerek iş bu davayı açtığı, davalıların süresinde sundukları cevap dilekçesinde davayı kabul ettiklerini bildirdikleri görülmektedir. Muhdesatın davacı tarafından yapıldığını açıkça kabul eden davalılar ... ve ... yönünden aleyhe yargılama gideri ve vekalet ücretine karar verilmesi de hatalı olmuştur. Açıklanan yönlerden hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın davalılar vekilinin yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 10.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi