3. Hukuk Dairesi 2017/16521 E. , 2017/17637 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; ..."da yaşadığını, birikimlerini değerlendirmek için ...’de yatırım yapma kararı aldığını, davalılardan ..."ın işlerin takibi ve almayı düşündüğü dükkan için kendisinden diğer davalı oğlu ... adına vekalet çıkarmasını istediğini, kendisinin de davalı ..."a sadece dükkan alımı için vekalet çıkardığını, ..."ın uygun bir dükkan bulduğunu söylemesi üzerine 50.000 Euro gönderdiğini, ancak ... geldiğinde kendisi için dükkan alınmadığını öğrenmesi üzerine davalılar hakkında yaptığı icra takibine davalıların itiraz ettiklerini ve takibin durdurulmasına karar verildiğini beyan ederek itirazın iptali ile alacak miktarının %20"sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar; davacının ... 50.000 Euro gönderirken dükkan alınması için gönderdiğini belirtmesinin tek taraflı bir beyan olup yabancı bankaları yanıltmak için olduğunu ve gönderilen paranın havale hükmünde olup mücerret beyanın borç doğurmasının mümkün olmadığını, davacının davalı ...’in kardeşi ...’a bu işlemi de kapsar şekilde vekalet vermiş iken daha dar yetki içeren vekaletnameyi davalı ...’e vermesinin bir anlamı olmadığını, ...’ın davacının şirket işlerini yürüttüğünü, davacı ile herhangi bir taahhüde dayalı alışverişlerinin olmadığını belirterek davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece; davalı ..."a karşı açılan davanın reddine, davalı ..."a karşı açılan davanın ise kısmen kabulü ile; davalı tarafından ... 7. İcra Dairesi"nin 2014/4020 Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 126.675,00 TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz yönünden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacağın likit ve itirazın haksız olması nedeniyle takip tarihindeki değer olan 151.235,00 TL üzerinden %20 oranında 30.247,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davalı ...’ın tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) Dava; 16.07.2013 tarihli banka gönderi belgesine istinaden dükkan alımı için gönderilen paranın, dükkan alımı için kullanılmaması ve iade edilmemesi üzerine paranın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı, icra takibinde 50.000,00 Euro asıl alacak ve 3.131,51 Euro işlemiş faiz olmak üzere toplam 53.131,51 Euro alacağın takip tarihindeki kur üzerinden çevrildiği 162.268,94 TL karşılığı alacağın tahsilini talep etmiş, borçlunun itirazı üzerine itirazın iptalini talep etmiştir.
23.01.1990 tarihinde yürürlüğe giren 3678 Sayılı Kanunun 29. maddesiyle 818 sayılı Borçlar Kanunun 83. maddesine bir fıkra eklenerek, yabancı para borcunun vadesinde ödenmemesi halinde alacaklının, bu alacağını aynen vade veya fiili ödeme günündeki rayice göre Türk parası ile ödenmesini isteyebileceği kabul edilmiştir. Alacaklı takip talepnamesi ile seçim hakkını vade veya takip tarihi itibariyle kullanmış ise sonradan fiili ödeme günündeki kur üzerinden hesap yapılmasını isteyemez.
Somut olayda, dosya kapsamında rapor sunan hesap bilirkişisi, davacı tarafından gönderilen 50.000 Euro’nun davalıya gönderilme tarihi olan 16.07.2013 tarihi itibariyle 126.675 TL, takip tarihi olan 27.03.2014 tarihi itibariyle 151.235 TL, dava tarihi olan 07.07.2014 tarihi itibariyle ise 145.355 TL değerinde olduğunu bildirmiştir. Alacaklı olan davacının takip talepnamesi ile seçim hakkını takip tarihi itibariyle kullanmış olmasına rağmen mahkemece paranın davalıya gönderildiği gün itibariyle belirlenen değer üzerinden hüküm kurulmuştur.
Mahkemece; bu yön gözetilmeksizin talep olunan alacağın takip tarihi itibariyle kur karşılığı Türk parası cinsinden hüküm kurulması gerekirken paranın davalıya gönderildiği gün itibariyle belirlenen değer üzerinden itirazın iptaline karar verilmesi doğru görülmemiş; bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı ...’ın tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.