3. Hukuk Dairesi 2017/12536 E. , 2017/17630 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, dava dilekçesinde; davalının ... Müdürlüğünde çalışmakta iken; bu kurumun özelleştirme kapsamına girmesi nedeniyle ... ilçesi Hacı ... İlçe Hastanesine teknisyen olarak naklen atandığını, davalının devlet personel dairesi başkanlığına bildirim tarihi itibarı ile net maaşının 1.555,94 TL olduğunu, 4046 Sayılı Yasanın 22. maddesine göre davalının atandığı tarihte almış olduğu net maaş tutarının dondurularak, bu tutarın yeni atanılan kadroda hak ettiği aylık, ek gösterge, ikramiye her türlü zam ve tazminat haklarına, döner sermayeden yapılan ek ödemenin ‘Fark Tazminatı’ hesabına dâhil edilmesi gerekirken, döner sermayeden davalıya ayrıca ek ödeme yapıldığını, bu nedenle davalıya 15.07.2006-15.12.2009 tarihleri haksız olarak ödendiği anlaşılan 8.240,75 TL’nin 15.07.2006 tarihinden başlayarak ödeme tarihlerinden itibaren kademe kademe işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, cevap dilekçesinde; olayda herhangi bir kusurlu davranışının söz konusu olmadığını, hile yapmadığı gibi gerçek dışı beyanlarda da bulunmadığını, hatalı yapılan ödemelerin 60 gün geçtikten sonra geri istenmesinin mümkün olmadığını, sebepsiz zenginleşme nedeni ile açılan davalarda da zamanaşımı süresinin 1 yıl olmasına rağmen davanın bu l yıllık süre içerisinde açılmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, açılan davanın kabulü ile, 8.240,75 TL"nin temerrüt tarihi olan 02.03.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, süresi içinde taraflar vekillerince temyiz edilmiştir.
1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2)Dava, sebepsiz zenginleşme hukuki nedenine dayalı alacak istemine ilişkindir.
Uygulamada, sebepsiz zenginleşmenin iade borcunun para ile ifa edileceği durumlarda faizin hangi tarihte işlemeye başlayacağı sorunu ile karşılaşılır.
BK. 101. maddesi uyarınca (6098 sayılı TBK. 117. Madde) muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. O halde, iade borcu para borcu şeklindeyse iade talebinde bulunulmasından itibaren temerrüt faizi işleyecektir.
Zenginleşen, kendisinden iade talep edilmeden önce temerrüde düşmüş sayılması olanaklı değildir. Sebepsiz zenginleşmede gecikme faizi yürümesi için borçlunun yani haksız mal edinenin ya bir ihtar ile ya da aleyhine bir dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi gerekir (HGK.6.2.2008gün ve 2008/3-40-102 s.).
Somut olayda; davacı, bir ihtar ile ihbar ile temerrüde düşürülmediği için, dava dilekçesi ile talep edilen alacağa, dava tarihinden itibaren, faiz yürütülmesi gerekirken; asıl alacağa 02.03.2010 tarihinden itibaren faiz yürütülmesi doğru görülmemiştir.
Ancak, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği ve ‘hâkimin takdir yetkisi kapsamında’ kalmadığından, hükmün, HUMK 438/7, C2 hükmü ve 6100 sayılı HMK 370/2 ek 3/1 maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan yöne ilişkin davalının temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün 2. Paragrafında yer alan ‘temerrüt tarihi olan 02.03.2010’ ifadesinin silinerek yerine ‘dava’ ifadesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 14.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.