17. Hukuk Dairesi 2015/17611 E. , 2016/4815 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Asıl davada davacılar vekili, davacılardan ....’in eşi diğerlerinin babası olan ....’ın sürücüsü olduğu araç ile, davalılardan ....’in maliki, ....l’in sürücüsü, ....’nın trafik sigorta şirketi olduğu aracın tam kusurlu olarak kazası sonucu ...’ın vefat ettiğini, davacıların destekten yoksun kaldığını belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak davacılar için ayrı ayrı 2.500,00 TL olmak üzere toplam 10.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davacılar vekili, ıslah dilekçesi ile her bir davacı için 2.500,00 TL olmak üzere 10.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı talebini sigorta şirketi hariç diğer davalı-
lar için 189.823,23 TL’ye sigorta şirketi yönünden 105.750,66 TL’ ye yükseltmiştir.
Birleştirilen davada davacılar vekili, davalı sürücünün tam kusurlu olduğunu, davacı eşin 39, diğer çocukların 13, 9 ve 1 yaşlarında olduğunu, murisin vefatı nedeniyle manevi açıdan zarar gördüklerini belirterek davacı eş için 100.000,00 TL, çocuklar için ayrı ayrı 40.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, asıl dava yönünden, davanın kabulü ile davacı eş ... için 108.755,88 TL, davacı .... için 17.095,79 TL, davacı .... için 26.601,69 TL ve davacı .... için 37.369,87 TL"nin (haksız fiil tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalılardan .... kalan poliçe limiti olan 105.750,66 TL ile sınırlı kalmak suretiyle davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,) Birleşen 2012/151 Esas sayılı dosya yönünden, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile davacı eş için 25.000,00 TL çocuklar için ayrı ayrı 12.500,00 TL’nin haksız fiil tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, iki taraflı ölümlü trafik kazası sonucu maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
1)Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere,mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı ... vekili’nin bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2)818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 47.maddesine (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 56.maddesi)göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Bu para tutarı aslında ne tazminat, ne de cezadır. Çünkü mamelek hukukuna ilişkin zararı karşılanmasını amaç edinmediği gibi kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülüklerde değildir. Aksine olarak zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmaktadır. Aynı zamanda ruhi ızdırabın dindirilmesini amaç edindiğinden tazminata benzer bir fonksiyonu da vardır. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. 22.6.1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlarda açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Birleşen dava yönünden, somut olayda, davacıların, müteveffanın eşi ve çocukları olması nedeniyle akrabalık derecesi, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, olay tarihine göre paranın alım gücü gibi nedenler dikkate alındığında, davacılar için hükmedilen manevi tazminat miktarı az olup, daha fazla manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekili’nin bütün temyiz itirazlarının reddine, 2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 14/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.