14. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/2260 Karar No: 2020/3190 Karar Tarihi: 01.06.2020
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2019/2260 Esas 2020/3190 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, yasal önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil talebinde bulunmuştur. Davanın reddine dair verilen hüküm Yargıtayca incelenmeye alınmıştır. Mahkeme, Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda verilen kararda usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddedilmesine karar vermiştir. Davacının lehine takdir edilen ecrimisil bedelinin payı ile orantılı olarak taviz bedeli talebi davaya konu taşınmaz üzerinde fiili kullanım olmadığının ispatıdır. Mahkeme kararında 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 713. maddesi, 818. maddesi ve 813. maddesi bahsedilmiştir.
14. Hukuk Dairesi 2019/2260 E. , 2020/3190 K.
"İçtihat Metni"
14. Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21/02/2014 gününde verilen dilekçe ile yasal önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 17/06/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Mahkemece, Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak verilmiş olan karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 01.06.2020 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.
(Muhalif)
KARŞI OY Davacı paydaş ... Genel Müdürlüğü tarafından dava dışı... aleyhine 07.01.2010 tarihinde açılan “Elatmanın önlenmesi, kal, ecrimisil, tahliye ve teslim” davası, mülkiyet hakkından kaynaklı olup adı geçen davada davacının kesinleşmemiş mahkeme ilamı ile haklı olduğu saptanmıştır. Öte yandan davacının lehine takdir edilen ecrimisil bedelinin payı ile orantılı olarak takdiri ile davalıdan taviz bedeli talebi davaya konu taşınmaz üzerinde fiili kullanım olmadığının ispatıdır. Yukarıda da belirtildiği gibi davacı malik tarafından üçüncü kişiye karşı açılan dava sonucunda verilen hükmün, eldeki davada davacı aleyhine yorumlanmamalı ve davaya konu taşınmaz üzerinde de süregelen bir fiili taksim olmaması sebebiyle davanın kabulü gerektiği kanaatinde olduğumdan sayın çoğunluğun görüşüne katılamamaktayım.