8. Hukuk Dairesi 2019/5822 E. , 2019/11111 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katılma Alacağı
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı ... vekili, evlilik birliği içerisinde davalı adına 7 nolu mesken ve 3 nolu yazlık evin satın alındığını, yazlığın mal kaçırmak amacıyla davacıdan habersizce üçüncü şahsa devredildiğini açıklayarak mal rejiminin tasfiyesi ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 50.000,00 TL alacağın faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. 13.05.2012 tarihli harcını yatırdıkları dilekçe ile talep 7 nolu mesken yönünden 50.000,00 TL, 3 nolu yazlık yönünden 36.785,00 TL olarak açıklanmıştır.
Davalı ... vekili, davacının malvarlığının edinilmesinde hiçbir katkısının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece verilen ilk kararda, 7 nolu mesken yönünden davanın kabulü ile 50.000,00 TL"nin karar tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine; yazlık yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz itirazları üzerine yapılan inceleme neticesinde Dairenin 2015/19469 Esas, 2017/11512 Karar sayılı ilamla yazlık yönünden dosya kapsamının hüküm kurmaya elverişli olmadığına, Mahkemece, öncelikle tasfiyeye konu taşınmazın satış tarihindeki değerinin tespit edilmesi, bu paranın mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar davalının savunduğu şekilde tüketilip tüketilmediği, bunun hayatın olağan akışına uygun olup olmadığı hususları üzerinde durularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğine işaret edilerek hüküm davacı yararına bozulmuş, davacı tarafın diğer ve davalı tarafın tüm temyiz itirazları ise reddedilmiştir. Davalı vekilince yapılan karar düzeltme talebinin de reddine karar verilmiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde Mahkemece, yazlığın 95.000,00 TL bedelle satıldığı, satış bedeli ile kredi borcunun kapatıldığı, yazlık alınırken akrabalardan alınan borçların ödendiği, yeni taşındıkları eve masraf yapıldığı, davalının müşterek çocuğun eğitim giderlerinin karşıladığı ve bir proje için yurt dışına gönderdiği, dava konusu yazlığın satış bedelinden davalıda para kaldığının davacı tarafça kanıtlanamadığı anlaşılmakla yazlık yönünden davanın reddine, Bucadaki taşınmaz yönünden verilen karar kesinleşmiş olduğundan bir karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava konusu yazlığın boşanma davası açılmadan yaklaşık üç ay evvel 95.000,00 TL"ye satıldığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Mahkemece, satış bedeli 95.000,00 TL"nin tamamının bu süre içinde harcandığı, mal rejiminin sona erdiği tarihte mevcut olduğunun davacı tarafça ispatlanamadığı gerekçesiyle yazlık yönünden talebin tümden reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamındaki tüm bilgi, belge, taraf ve tanık beyanlarından taşınmazın satış bedelinden 21.430,68 TL ile İşbankasından davalı kadın adına taşınmaz alımında kullanılmak üzere çekilen kredinin kapatıldığı, 11.600,00 TL davalının annesinden ve 20.000,00 TL davalının akrabası ..."dan taşınmaz satın alınırken alınan borç paraların ödendiği anlaşılmakta olup Mahkemenin yazılı bu miktarlar yönünden red gerekçesi yerinde olmuş ise de geriye kalan 41.969,32 TL meblağın da harcandığının kabulü hatalı olmuştur. Dosya kapsamı incelendiğinde satış bedelinden az yukarıda yazılı meblağlar düşüldükten sonra kalan 41.969,32 TL"nin davalının savunduğu şekilde harcandığı ve mal rejimi sona erdiğinde mevcut olmadığının davalı tarafça ispatlanamadığı sabittir.
Mahkemece, bu kalan bedel üzerinden ve talepde gözetilerek davacı lehine katılma alacağına hükmedilmesi gerekirken, dosya kapsamına uygun düşmeyecek şekilde, ispat yükünü de ters çevirerek yazılı gerekçesiyle yazlık yönünden talebin reddi hatalı olup bozma nedeni yapılmıştır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle davacı vekilinin yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının yukarıda (1). bentte gösterilen nedenle reddine, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 10.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.