Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/47 Esas 2010/11249 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/47
Karar No: 2010/11249
Karar Tarihi: 04.05.2010

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/47 Esas 2010/11249 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2010/47 E.  ,  2010/11249 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Kadıköy 5. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 10/09/2009
    NUMARASI : 2008/212-2009/981

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    Borçlular vekili, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede, borcun ferileri ile birlikte tahsiline yönelik olarak 270.000 YTL"lik teminat mektubu verilmek ve bu teminat mektubunun da alacaklı tarafından 07/11/2008 tarihinde nakde çevrilmek suretiyle borcun tam ve eksiksiz olarak tahsil edildiğini, ancak alacaklının yapmış olduğu 270.000 YTL"lik tahsilatı icra dosyasına bildirmediğini ve hacizleri de kaldırmadığını, alacaklının açıkça kötüniyetli olduğunu, tüm bu nedenlerle borcun teminat mektubu ile ödenmiş olmasından dolayı takibin iptaline, hacizlerin kaldırılmasına, 270.000 YTL"lik teminat mektubu ile dosyasının infaz edilmediği kabul edilirse bu durumda alacağın 270.000 YTL"lik kısmının iptaline, ayrıca alacaklı aleyhine %40"dan az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, hacizlerin fekkine ilişkin talebin vazgeçme nedeniyle, takibin tamamen veya kısmen iptali isteminin ise, İİK"nun 168/5. maddesi uyarınca süre yönünden reddine karar verilmiştir. Bu arada tazminat isteminin ise, davacının hacizlerin kaldırılması isteminden vazgeçmemiş olsa ve davaya devam etmiş olsaydı dahi, dosya borcunun tamamen ödenmemiş olması nedeniyle takibin kısmen veya tamamen iptali söz konusu olamayacağından reddine karar verileceğinden buna bağlı olarak tazminat isteminin de reddine karar verilmiş olduğu anlaşılmaktadır.
    Borçlu İİK"nun 71. maddesi kapsamında takibin kesinleşmesinden sonra gerçekleştiğini iddia ettiği itfa nedenine dayanarak takibin iptalini talep etmiştir. Ancak 270.000 YTL"lik teminat mektubunun dosya borcunu ferileri ile birlikte karşılamadığı, dolayısıyla tam bir itfanın gerçekleşmemiş olduğu görülmektedir. Mahkemece olayda uygulanma yeri bulunmayan İİK"nun 168/5. maddesi dayanak yapılarak takibin tamamen veya kısmen iptaline yönelik istemin süre yönünden reddi doğru değildir. Ancak mahkemenin bu yöne ilişkin kararı sonucu itibariyle doğru olduğu gibi bu hususa yönelik bir temyiz de bulunmamaktadır.
    İİK"nun 71. maddesi kapsamında takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde gerçekleşen itfa nedeniyle takibin iptaline karar verilse dahi alacaklı aleyhine tazminata hükmedilebileceği yönünde yasal bir düzenleme yoktur. Borçluların tazminat isteminin bu nedenle reddi gerekirken "davacının hacizlerin kaldırılması isteminden vazgeçmemiş olsa ve
     davaya devam etmiş olsaydı dahi, dosya borcunun tamamen ödenmemiş olması nedeniyle takibin tamamen iptali söz konusu olamayacağından ve reddine karar verileceğinden, buna bağlı olarak tazminat isteminin de reddine karar verilmesi gerektiğinden" bahsedilerek reddedilmesi doğru değil ise de, sonuç itibariyle doğru olan hükmün onanması gerekmiştir.
    SONUÇ  : Borçlular vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366. ve HUMK. 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), 15,60 TL onama harcı alındığından mahsubuna bakiye, 1,55 TL harcın temyiz edenden alınmasına, 04/05/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     

     


     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.