9. Hukuk Dairesi 2015/16054 E. , 2015/22063 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş akdinin haklı veya geçerli bir neden olmaksızın feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkeme, gemi adamı olduğundan Deniz İş Kanunu Kapsamında çalıştığı anlaşılan davacının, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 4/a. maddesi mucîbince iş güvencesi hükümlerinden faydalanamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Davacı, davalı TÜBİTAK Marmara R/V gemisinde kadrolu personel ve gemi adamı olarak çalışmaya başladığını, bilahare sözleşmesinin yenilenmesi ile belirsiz süreli hale dönüştüğünü ve bu sözleşmelerin mahiyetinin karma bir yapıya sahip olması ve daha ziyade 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında düzenlemelerin bulunması hasebiyle kendisinin iş güvencesi hükümleri kapsamında yer aldığını, iş akdinin haklı ve geçerli bir neden olmadan feshedildiğini belirterek, feshin geçersizliğine ve davacı işçinin işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı işveren vekili, husumet itirazı yanında davacının iş akdinin 854 Sayılı Deniz İş Kanunu’nun ‘önelsiz fesih ve infisah’ başlıklı 14. Maddesi hükmü gereğince müvekkili kurum tarafından feshedildiğini, davacının iş sözleşmesinde görev yaptığı yer olarak görülen kurumlarına ait RA/ TÜBİTAK Marmara Araştırma Gemisi’nin 09.10.2013 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle alt kısmının darbe aldığı ve bu darbe nedeniyle hasar gördüğünün tespit edildiğini, söz konusu hasarın tespiti açısından kurumları tarafından açılan tespit davasının 2014/28 (değişik iş) dosya numarasıyla..... Sulh Hukuk Mahkemesi’nde halen derdest olduğunu, davacının, iş sözleşmesi gereği vardiya zabiti olarak çalıştığını, kaza nedeniyle kurumlarının zarara uğradığını, davacının iş sözleşmesinin gerekleri olarak söz konusu kazayı kayıtlara geçirmediğini, hasarı gerekli makamlara bildirmediğini, bu kapsamda sorumluluklarına aykırı davrandığını, yükümlülüklerini yerine getirmemekle birlikte kurumlarını zarara uğrattığını, kendisinden beklenen bu yükümlülükleri yerine getirmemesi yanında, söz konusu kazanın / hasarın jurnal defterine gerektiği gibi kaydedilmesini de sağlamadığını, 854 Sayılı Deniz İş Kanunu’nun ilgili maddesi gereğince iş akdinin feshedildiğini, kaldı ki davacının iş sözleşmesinin eski Kurum Başkanı’nın yetkileri kötüye kullanarak süresi dolmadan ve teammüllere aykırı olarak 3 yıl için yenilendiğini, davacı vekilinin iddialarının aksine iş sözleşmesinde davacıdan gemi adamı diye bahsedildiğini ve davanın bu sözleşmeyi imzaladığını ileri sürerek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, taraflar arasında düzenlenen belirli süreli iş sözleşmesine göre davacının gemide kadrolu personel olarak işe başladığı, davacının gemi adamı olduğu, görevini gemide yerine getirdiği, davacının, gemi adamı olduğu ve Deniz İş Kanunu kapsamında bulunduğu yasanın 2. maddesinde açık olarak belirlendiği, 4857 sayılı yasanın 4/a maddesinde deniz ve hava taşıma işlerinde bu yasanın uygulanmayacağı belirtildiği, davacının 4857 sayılı yasa kapsamı dışında bulunduğundan, kanunun 18 ve müteakip maddelerinde hüküm altına alınan işe iade davası açma hakkı bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu kapsamı belirlerken açıkça deniz taşıma işlerinde çalışanların bu kanun kapsamında bulunmayacaklarını belirtmiştir. İş güvencesi hükümleri 4857 sayılı İş Kanunu’nda düzenlenmiş, yine özel kanunun olan Basın İş Kanunu 6. maddesi yollaması ile 4857 sayılı İş Kanunu’nun iş güvencesine ait 18-21. maddelerinin basın çalışanlarına da uygulanacağı belirtilmiştir. Deniz İş Kanunu’nda bu yönde bir düzenleme yoktur. Bu nedenle Deniz İş Kanunu kapsamında çalışan bir gemiadamının 4857 sayılı İş Kanunu’ndaki iş güvencesi hükümlerinin kendisi hakkında genel kanun olduğu veya kıyasen uygulanmasını isteme olanağı yoktur. Bu nedenle mahkemece bu yöndeki tespit doğrudur.
Ancak salt gemiadamı olmak Deniz İş Kanunu kapsamında olmayı gerektirmez. Gemiadamı olma koşulu yanında 854 sayılı Deniz İş Kanunu’nun 1. maddesi kapsamında işleten veya gemi sahibi olan işverene ait bir gemi işyerinde ve deniz taşıma işinde çalışması gerekir. Somut uyuşmazlıkta gemiadamı olan davacının davalı kuruma ait Deniz İş Kanunu’nun 1. maddesi kapsamında sayılan bir gemide çalışıp çalışmadığı ve gemide çalışmış ise yaptığı işin deniz taşıma işi olup olmadığı açıklığa kavuşturulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 17.06.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.