Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/6055
Karar No: 2014/8668
Karar Tarihi: 22.04.2014

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2014/6055 Esas 2014/8668 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2014/6055 E.  ,  2014/8668 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    K A R A R
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre, davalı ... Tic. A.Ş. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
    2-Dava, sigortalının iş kazasından sürekli iş göremezliği nedeniyle maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece; Dairemiz bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sonucunda, 20.000,00 TL maddi tazminatın 8.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 11.12.2000 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
    Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden; 13.12.2011 tarihli hüküm ile maddi tazminat isteminin Kurumca bağlanan gelirlerle karşılandığından reddine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 12.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline dair karar verildiği, iş bu kararın taraf vekillerince temyizi üzerine, tarafların sair temyiz itirazlarının reddi ile davacı yararına hüküm altına alınan manevi tazminatın fazla olması ve hükme esas alınan 19.09.2011 tarihli bilirkişi hesap raporunda ikinci kez iskonto uygulanmasının doğru olmadığı gerekçeleri ile bozulmasına karar verildiği, bozma ilamından sonra alınan 13.11.2013 tarihinde alınan ek hesap raporunda bozma kapsamı dışında kalan hususlar aynen esas alınarak pasif dönem zararının tespitinde ikinci kez iskontolama yapılmayarak dönem zararları toplamından davacıya ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinin rücu edilebilecek kısmının tenzili ile karşılanmayan 45.641,28 TL maddi zararı bulunduğunun belirtildiği, gerekçede Kurumca bildirilen ilk psd değerinin rücu edilebilecek kısmının ek hesap raporunda tespit edilen maddi zarardan indirilmesi ile talep gibi karar verildiğinin belirtildiği anlaşılmaktadır.
    Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda “usuli kazanılmış hak” kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin yada tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
    Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 gün ve 13/5 sayılı YİBK).
    Kazanılmış haklar Hukuk Devleti kavramının temelini oluşturan en önemli unsurlardandır. Kazanılmış hakları ortadan kaldırıcı nitelikte sonuçlara yol açan yorumlar Anayasanın 2.maddesinde açıklanan “Türkiye Cumhuriyeti sosyal bir hukuk devletidir” hükmüne aykırılık oluşturacağı gibi toplumsal kararlılığı, hukuksal güvenceyi ortadan kaldırır, belirsizlik ortamına neden olur ve kabul edilemez.
    Yargıtay içtihatları ile kabul edilen “usuli kazanılmış hak” olgusunun, bir çok hukuk kuralında olduğu gibi yine Yargıtay içtihatları ile geliştirilmiş istisnaları bulunmaktadır:
    Mahkemenin bozmaya uymasından sonra yeni bir içtihadı birleştirme kararı (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı YİBK) ya da geçmişe etkili bir yeni kanun çıkması karşısında, Yargıtay bozma ilamına uyulmuş olmakla oluşan usuli kazanılmış hak hukukça değer taşımayacaktır.
    Somut olayda, 13.12.2011 tarihli hükümle 19.09.2011 tarihli hesap raporunda tespit edilen dönem zararları toplamı olan 38.349,84 TL"den Kurumca bildirilen 25.01.2012 tarihine kadar geçerli en son peşin sermaye değeri 38.578,39 TL"nin tenzili ile davacının karşılanmamış maddi zararı kalmadığının belirtildiği, maddi zarar miktarından en son peşin sermaye değerinin tenzil edilmesinin aleyhe bozma nedeni yapılmadığı ve bozma kapsamı dışında kalarak davalı yararına usuli kazanılmış hak oluşturduğu dikkate alınarak, bozma ilamından sonra alınan 13.11.2013 tarihli ek hesap raporunda tespit edilen 45.641,28 TL maddi zarardan 25.01.2012 tarihine kadar geçerli en son peşin sermaye değeri 38.578,39 TL"nin tenzil edilerek sonuca gidilmesi gerekirken davacıya Kurumca bağlanan ilk peşin sermaye değerinin rücu edilebilecek kısmının tenzil edilerek karar verilmesi doğru olmamıştır.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.M.K.’nun geçiçi 3. maddesi uyarınca H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı, düzeltilerek onanmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün tamamen silinerek yerine;
    “Davanın kısmen KABUL kısmen REDDİ ile,
    1-) 7.009,97 TL maddi tazminat(ek hesap raporunda tespit edilen maddi zarar miktarından en son peşin sermaye değeri ve SYZ indirilmesi ile) ve 8.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 11.12.2000 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınıp davacı tarafa verilmesine,
    2-)Maddi tazminat istemli davada fazlaya ilişkin talebin reddine,
    3) Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu ve Tarifesi uyarınca hüküm altına alınan miktar üzerinden alınması gereken 1.025,33 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 661,50 TL harcın mahsubu ile bakiye 363,83 TL davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, Davacı tarafça ödenen 661,50 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
    4-)Yargılamada davacı tarafça sarf edilen tebligat ve posta masrafı 130,50 TL, bilirkişi ücreti 450,00 TL olmak üzere toplam 580,50 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına hesaplanan 193,62 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye yargılama giderinin davacının üzerinde bırakılmasına,
    5-)Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"ne göre kabul edilen maddi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 1.500,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
    6-) Davacı tarafın maddi tazminat talebinin reddinin katsayı değişiklikleri sonucu sigorta tahsisleri peşin sermaye değerindeki artışlardan kaynaklanmasına ve dava açılırken davacının bu hususu bilebilmesinin mümkün bulunmamasına göre, davacının maddi tazminat talebinin reddi nedeniyle davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
    7-) Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"ne göre kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 1.500,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
    8-) Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"ne göre red edilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 1.500,00 TL maktu vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
    9) Taraflarca ödenen ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinden yatıran taraflara ödenmesine” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
    22.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi