1. Hukuk Dairesi 2021/1741 E. , 2021/6672 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki davadan dolayı ... Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesince verilen 24.02.2021 tarihli ve 2019/334- 2021/240 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... ve ... tarafından istenilmiş olmakla, dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü.
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, ... parselde bulunan 2 ve 10 nolu bağımsız bölümler yönünden muvazaa iddiasının ispatlandığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davadaki tapu iptal tescil isteğinin kabulüne, 9 nolu bağımsız bölümün ölünceye kadar bakım akdi karşılığı devredildiği ve muvazaa iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle bu bölüm yönünden talebin reddine, 8 numaralı bağımsız bölüm yönünden dava atiye bırakıldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, davalılar ..., ... ile ..."ın istinafı üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, istinaf başvuruları esastan reddedilmiştir.
Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK."nın 362.maddesinde bölge adliye mahkemelerinin temyiz olunamayan kararları düzenlenmiş, 1/a bendinde de miktar veya değeri kırk bin Türk lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" hükmüne yer verilmiş, 2021 yılı itibarıyla HMK."nın 362/1-a bendinde belirtilen 40.000.00TL’lik kesinlik sınırı 78.630,00 TL olarak uygulanmaya başlanmıştır.
Hemen belirtilmelidir ki, pay oranında açılan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil davalarında davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayıp ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan, dava değerinin davayı açan mirasçı veya mirasçıların her birinin payına isabet eden değer olacağı kuşkusuzdur.
Öte yandan, muris muvazaasına dayalı eldeki davada, davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı, her bir davalı yönünden ayrı değerlendirme yapılması gerektiği de ortadadır.
Somut olayda, davaya konu ... parselde bulunan 2 nolu bağımsız bölüm 1/2 hisselerle davalılar ... ve ...’a temlik edildiğine göre, taşınmazın asıl dava tarihi itibariyle keşfen saptanan 90.000,00 TL, birleşen dava tarihi itibariyle keşfen saptanan 105.000,00 TL değerinin her bir davalının 1/2 hissesine isabet eden sırasıyla 45.000,00TL ve 52.500,00 TL üzerinden asıl davacı ...’ın talep ettiği 1/16 payın karşılığı 2.812,50 TL, birleşen davacı ...’in talep ettiği 4/16 payın karşılığı 13.125,00 TL, davaya konu ... parselde bulunan 10 nolu bağımsız bölüm davalı ...’e temlik edildiğine göre, asıl dava tarihi itibariyle keşfen saptanan 115.000,00 TL, birleşen dava tarihi itibariyle keşfen saptanan 140.000,00 TL üzerinden asıl davacı ...’ın talep ettiği 1/16 payın karşılığı 7.187,50 TL, birleşen davacı ...’ın talep ettiği 4/16 payın karşılığı 35.000,00 TL olup, anılan değerlerin 2021 yılı itibarıyla temyiz kesinlik sınırı olan 78.630,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan, temyiz kesinlik sınırı içinde kalması nedeniyle temyiz kabiliyeti bulunmayan kararlar hakkında 01.06.1990 tarihli ve 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtayca da bir karar verilebileceği açıktır.
Yukarıda açıklanan nedenden ötürü temyiz kesinlik sınırı içinde kaldığı anlaşılan eldeki dava yönünden davalılardan ... ve ...’nin temyiz dilekçesinin değerden REDDİNE, alınan peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 10/11/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.