Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/8673 Esas 2014/124 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/8673
Karar No: 2014/124

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/8673 Esas 2014/124 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2013/8673 E.  ,  2014/124 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Kadastro sırasında .... Köyü, 120 ada 104 ve 105 parsel sayılı sırasıyla 2446 m2 ve 3022 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ve bağ, zeytinlik, bahçe niteliği ile davalı adına tesbit edilmiştir.
    Davacı Hazine, 3402 sayılı Kanunda açıklanan zilyetlikle kazanma koşullarının davalı yararına gerçekleşmediğini belirterek, tesbitin iptali ile taşınmazın Hazine adına tapuya kayıt ve tescili istemiyle dava açmıştır.
    Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, 104 sayılı parselin (B) harfi ile işaretli 1039 m2 ve 105 sayılı parselin (B) harfi ile işaretli 428 m2 bölümlerinin Hazine adına tesciline, bu bölümler üzerinde bulunan ağaçların muhdesat olarak gösterilmesine, kalan kısımların tesbit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
    Dava konusu yerde; 6831 sayılı Kanun uyarınca yapılan orman kadastrosu 22.09.1996 tarihinde, 6831 sayılı Kanunun 4999 sayılı Kanunla değişik 9. maddesi uyarınca yapılan orman kadastro düzeltme çalışmaları 03.06.2011 tarihinde kesinleşmiştir. Dava konusu taşınmaz, orman kadastro sınırı dışında kalmıştır.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman ve ziraat bilirkişi raporlarına göre, temyize konu (A) harfi ile işaretli taşınmaz bölümlerinde davalılar yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluştuğu belirlenerek, bu bölümlere yönelik davanın reddi yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; 3402 sayılı Kanun hükümleri gereğince kadastro hâkimi, taşınmazın kimin adına ve hangi nitelik ile tescil edileceğine karar vermekle yükümlü olduğu halde, hüküm yerinde taşınmazın niteliğinin belirtilmemesi infazda karışıklığa yol açabileceğinden doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün 2. paragrafında yer alan “...tesbitinin iptali ile ” ibaresinden sonra gelmek üzere “tesbitteki niteliği ile ” ibaresinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K."nun 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA 07/01/2014 günü oy birliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.