Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki her iki taraf vekilleri tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
1-Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Borçlunun icra mahkemesine başvurusu borca itiraz niteliğindedir. Mahkemece, istemin kabul edilerek takibin itiraz edilen kısmının iptaline ve alacaklının %40 oranında icra inkar tazminatına mahkum edildiği görülmektedir.
İİK.nun 4949 Sayılı Kanunla değişik 169/a-6.maddesinde; "Borçlunun itirazının icra mahkemesince esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde, kötüniyeti veya ağır kusuru bulunan alacaklı aleyhine, takip konusu alacağın %20"sinden aşağı olmamak üzere" icra inkar tazminatına hükmedileceği öngörülmektedir. Mahkemece gerekçesi gösterilmeden, alacaklının bu oranın üzerinde %40 nispetinde tazminatla sorumlu tutulması isabetsizdir.
2-Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Mahkemenin esas dosyasıyla birleştirilmesine karar verilen Adana 5. İcra Hukuk Mahkemesinin 19.02.2009 tarih ve 2008/740 E 2009/130 K, sayılı dosyasında borçlunun ileri sürdüğü itirazlar hususunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi doğru değildir.
SONUÇ  : Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (1) nolu bentte yazılı nedenle alacaklı lehine, (2) nolu bentte yazılı nedenle de borçlu lehine  İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 04.05.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.