5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2020/204 Esas 2021/5577 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/204
Karar No: 2021/5577
Karar Tarihi: 25.05.2021

5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2020/204 Esas 2021/5577 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Yerel bir mahkeme tarafından verilen kararın temyiz edilmesi sonucunda, Yargıtay 19. Ceza Dairesi tarafından incelenmiştir. Karara göre, nakilde kullanılan aracın iadesi hükmü, araç hakkında açılan müsadere davası konusu olduğundan, müsadere davasının bozulması durumunda aracın iadesi hükmünün de ortadan kalkacağı belirtilmiştir. Bu nedenle, yeniden yapılacak yargılama sonucunda tekrar iade kararı verilmesi halinde, kanun yollarının tüketilmesi de dahil, bu kararın kesinleşmesinin uzun bir süre geçtikten sonra mümkün olacağı ifade edilmiştir. Yargıtay kararıyla bu süre zarfında şahsın, aracı üzerindeki hukuki tasarruf hakkından mahrum kalacağı belirtilmiştir. Kararda ayrıca, 5607 sayılı Kanun'un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve ilgili hükümlerin uygulanması koşullarının araştırılması gerektiği vurgulanmıştır. Kararda bahsi geçen kanun maddeleri: 5607 sayılı Kanun’un 13. maddesi, 5237 sayılı Kanun’un 54. maddesi, 7242 sayılı Kanun’un 62. maddesi, 5607 sayılı Kanun’un 5/2. maddesi, 5237 sayılı TCK’nın 7. maddesi, 7242 sayılı Kanun’un 63. maddesi
19. Ceza Dairesi         2020/204 E.  ,  2021/5577 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet


    Yerel Mahkemece, bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Yerel Mahkemece kurulan mahkumiyet hükmüyle birlikte, 5607 sayılı Kanun"un 13. maddesi ve 5237 sayılı Kanun"un 54. maddesindeki şartların gerçekleşmemesi sebebiyle, nakilde kullanılan aracın iadesine de karar verildiği, iade kararının, araç hakkında açılmış müsadere davasının konusu olması bakımından, bozma kararıyla birlikte aracın iadesi hükmünün de ortadan kalkacağı, bu durumda yeniden yapılacak yargılama sonucunda tekrar iade kararı verilmesi halinde, kanun yollarının tüketilmesi de dahil, bu kararın kesinleşmesinin uzun bir süre geçtikten sonra mümkün olacağı, kanun yolu denetiminde aracın iadesi kararının hukuka uygun bulunması halinde, bu süre zarfında şahsın, aracı üzerindeki hukuki tasarruf hakkından mahrum kalacağı, aksi durumun ise AİHS ek 1 protokolün 1. maddesi ve Anayasa"nın 35. maddesiyle güvence altına alınan mülkiyet hakkına haksız müdahale oluşturacağı, Yargıtayca bu aşamada yapılacak denetimin söz konusu sakıncaları ortadan kaldıracağı gibi, yargılamanın makul sürede bitirilmesi ilkesinin yerine getirilmesi bakımından da gerekli olduğu değerlendirilerek, temyize konu mahkeme hükmü ceza ve müsadere bakımından ayrı başlıklarda incelenmekle;
    A) Nakil aracının müsaderesine yer olmadığı kararı bakımından yapılan temyiz talebinin incelenmesinde,
    Nakilde kullanılan aracın iadesine ilişkin hükümde gösterilen gerekçeler yerinde görüldüğünden, katılan vekilinin TEMYİZ İTİRAZLARININ REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
    B) Mahkumiyet kararına yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde,
    Başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
    Ancak,
    Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 25/05/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.