Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/16810 Esas 2014/3985 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/16810
Karar No: 2014/3985
Karar Tarihi: 24.03.2014

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/16810 Esas 2014/3985 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2013/16810 E.  ,  2014/3985 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Muratlı Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 10/10/2013
    NUMARASI : 2012/249-2013/206

    Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 29.11.2012 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davacı H.. B.. yönünden davanın kabulüne, davacı F.. P.. yönünden davanın reddine dair verilen 10.10.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı F.. P.. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    _ K A R A R _

    Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davalı S.. B.., satış vaadi sözleşmesinin usulüne uygun yapılmadığını, tapuya şerh verilmediğini, taşınmazın gerçek değerinin sözleşmede gösterilen bedelden fazla olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davacı H.. B.. yönünden davanın kabulüne, davacı F.. P.. yönünden ise taşınmazlarda elbirliği payının olmaması nedeniyle sözleşmenin ifa olanağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı F.. P.. vekili temyiz etmiştir.
    5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 8. maddesi 5578 sayılı Kanunla değiştirilerek;
    Tarım arazileri; doğal özellikleri ve ülke tarımındaki önemine göre, nitelikleri mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri, dikili tarım arazileri ve marjinal tarım arazileri olarak sınıflandırılmıştır.
    Yapılan düzenleme ile, tarımsal arazinin bu niteliğinin tapu kütüğüne şerh edileceği,
    Belirlenen parsel büyüklüğünün; mutlak tarım arazileri ve özel ürün arazilerinde 2 hektar, dikili tarım arazilerinde 0,5 hektar, örtü altı tarımı yapılan arazilerde 0,3 hektar ve marjinal tarım arazilerinde 2 hektardan küçük olamayacağı, tarım arazilerinin bu büyüklüklerin altında ifraz edilemeyeceği, bölünemeyeceği veya küçük parsellere ayrılamayacağı,
    Ayrıca, Bakanlığın uygun görüşü ile kamu yatırımları için ihtiyaç duyulan yerler hariç olmak üzere tarım arazilerinin, belirlenen büyüklükteki parsellerden daha küçük parçalara bölünemeyeceği,
    Bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne şekilde gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda, bu arazilerin ifraz edilemeyeceği, payların üçüncü şahıslara satılamayacağı, devredilemeyeceği veya rehnedilemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
    Bölünemez büyüklükte ve birlikte mülkiyetin söz konusu olduğu tarım arazilerinde, satışa konu edilemeyen yerlerin, satış vaatlerine de konu olamayacağı kuşkusuzdur.
    Bu nedenle; yukarıda belirtilen bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinde oluşmuş hisselerin üçüncü şahıslara satılması devredilmesi veya rehnedilmesi yasaklanmakta olup bölünemez büyüklüklerin üzerinde alana sahip parsellerdeki hisselerin üçüncü şahıslara satılmasında, devredilmesinde veya rehnedilmesinde bir sakınca bulunmamaktadır. Ancak ifraz yapılırken tarım arazilerinde bölünemez büyüklüklerin altında parsel oluşturulmaz.
    Bölünemez büyüklüğün üzerinde olan tarım arazileri yukarıda belirtilen miktarların altında ifraz edilmemek şartıyla oranına bakılmaksızın hisseli olarak satılabilir.
    Bölünemez büyüklükte ve birlikte mülkiyetin söz konusu olduğu tarım arazilerinin, paydaşlarının veya iştirakçilerinin tamamının birlikte katılımı ile üçüncü kişiye satışı yapılabilir, devredilebilir veya bölünemez büyüklükte ve birlikte mülkiyetin söz konusu olduğu tarım arazisinin tümü rehnedilebilir.
    Tarım arazisinin hangi sınıfa girdiği, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Tarım İl veya İlçe Müdürlüklerine sorulmak suretiyle veya ilgilisi tarafından alınacak yazı ile belgelendirilmesi; eğer bölünemez büyüklükte tarım arazisi ise tescilli olduğu tapu kütük sayfasının beyanlar hanesine “5403 sayılı Kanunun 8. maddesine tabidir” şeklinde şerh verilmesi gerekmektedir.
    Talep konusu parselin bulunduğu yerin imar planının olup olmadığı; planı varsa kullanım amacının (nazım, uygulama imar, v.b.) ne olduğu ilgili Belediyelerden veya Valiliklerden alınacak yazı ile belgelendirilmeli; bu planların kesinleşmesi ile plandaki kullanım amacına tabi olacağından, tarımsal alana tahsis edilmeyen yerler, bu kanun kapsamı dışında değerlendirilmelidir.
    Somut olaya gelince; davalılar murisi A.. B.. paylı maliki olduğu dava konusu 1.., 1.. ve 1.. parsel sayılı taşınmazlardaki 1/4 payının tamamını davacı F.. P.."a satmayı vaadetmiştir. Her ne kadar mahkemece davacının elbirliği mülkiyetinin bulunmadığı ve sözleşmenin ifa olanağı bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş ise de davalının murisi A.. B.. dava konusu taşınmazlarda müşterek paydaş olup bu payının tamamının satışını vadettiği için satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı mevcuttur.
    Ancak yukarıda açıklandığı üzere satış vaadi sözleşmesine konu taşınmazların belirlenen tarımsal niteliğinin Tarım ve Köyişleri Bakanlığı İl veya İlçe Müdürlüğünden sorulup görüşü alındıktan sonra tescilin mümkün olup olmadığı belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Satış vaadi sözleşmesine konu payın arazinin büyüklüğü itibariyle belirlenen tarımsal niteliğine göre satışının mümkün olmadığının anlaşılması halinde davanın reddi, aksi halde kabul kararı verilmesi gerekir.
    Mahkemece, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davacı F.. P.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde temyiz harcının yatırana iadesine, 24.03.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.