4. Hukuk Dairesi 2019/2028 E. , 2020/1234 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı...Matbaacıları Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi vekili Avukat ... tarafından, davalı ... ... Organize Sanayi Bölgesi Başkanlığı aleyhine 17/05/2010 gününde verilen dilekçe ile mükerrer ödendiği belirtilen arsa bedelinin tespiti ve tahsili istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kabulüne dair verilen 28/03/2019 günlü kararın Yargıtayda duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili, tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 10/03/2020 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine duruşmalı temyiz eden davalı vekilleri Avukat ... ... ve Avukat ... ile karşı taraftan davacı kooperatif vekili Avukat ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kâğıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
Dava, mükerrer ödendiği ileri sürülen arsa bedelinin miktarının tespiti ile tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, dava dışı ... Büyükşehir Belediyesi tarafından 1987 yılında Organize Sanayi Bölgesi oluşturulmak üzere çalışmalara başlandığını ve ... köyünde bulunan 238, 239, 240 ve 250 parsellerin davacı kooperatife 1988 yılında tahsis edilerek tahsis belgesinin verildiğini, daha sonra davacı ile Belediye Başkanlığı arasında 24/03/1994 tarihli arsa tahsisinin ayrıntılarını düzenleyen ek sözleşme düzenlendiğini, dava dışı ... Büyükşehir Belediyesi tarafından kendisine tahsis edilen arsanın bulunduğu bölgede sonradan davalı tarafından Organize Sanayi Bölgesi kurulduğunu ve kamulaştırma işlemlerinin tamamlandığını, arsa tahsis bedellerinin hem dava dışı ... Büyükşehir Başkanlığı’na hem de davalıya ödendiği halde davalı ... tarafından kamulaştırılan alanlarda hazineye ait olan bedelin ödenmediği gerekçesiyle kooperatife inşaat ruhsatının iptal edildiğine dair yazı gönderildiğini, davacının arsa tapusunu alabilmek ve inşaatı tamamlayabilmek için davalı tarafından talep edilen hazine bedelleri toplamı olan 2.545.329,07 TL’sını ihtirazi kayıt koymak suretiyle davalıya ödediğini belirterek ödenen bedelin tamamının tespiti ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili; davacı tarafından ödendiği iddia edilen arsa bedeli içerisinde hazineye ait olan arazi bedellerinin bulunmadığını ve mükerrer ödemenin söz konusu olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece davanın reddine dair verilen ilk karar, Dairemizin 04/06/2012 gün, 2011/6286 esas ve 2012/9709 karar sayılı ilamıyla eksik inceleme nedeniyle bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davacının ıslah talebi de gözetilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden; 17/05/2010 tarihli dava dilekçesi ile fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 40.000,00 TL dava değeri üzerinden kısmi dava ikame edildiği ve bu tutar üzerinden harç yatırılmak suretiyle tahsilinin talep edildiği, mahkemece davanın reddine ilişkin verilen ilk kararın Dairemizin 04/06/2012 gün, 2011/6286 esas ve 2012/9709 karar sayılı ilamıyla eksik inceleme nedeniyle bozulması üzerine yapılan yargılama sırasında alınan 20/03/2014 tarihli bilirkişi raporunun sunulmasından sonra 2.037.226,57 TL üzerinden 21/10/2014 tarihinde eksik harcın tamalandığı ve mahkemece bu miktar üzerinden alacağın tahsili yönünde hüküm tesis edildiği, böylelikle bozma sonrası bilirkişi raporunda belirlenen miktar üzerinden eksik harcın tamamlanması suretiyle ıslahın bozma sonrası yapıldığı anlaşılmaktadır.
Islah, iddia ve savunmanın genişletilmesi ve değiştirilmesi yasağının istisnası olup 1086 sayılı HUMK"un 83 ve devamı maddelerinde, 6100 sayılı HMK"nın 176 ve devamı maddelerinde düzenleme altına alınmıştır. Her iki Kanunda da ıslahın tahkikatın bitimine kadar yapılması gerektiği öngörülmüş, 04/02/1948 tarih ve 1944/10-1948/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile de bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı kabul edilmiştir. Şu durumda eldeki davada; bozma kararından sonra yapılan ıslah ile arttırılan istemin kabulü yasal düzenlemeye ve İçtihadı Birleştirme kararına aykırıdır. Karar, açıklanan nedenle yerinde görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve davalı yararına takdir olunan 2.540,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine, davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 10/03/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi