10. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/22846 Karar No: 2016/10438 Karar Tarihi: 23.06.2016
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/22846 Esas 2016/10438 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2015/22846 E. , 2016/10438 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, 01.09.1975 tarihinin sigortalılık başlangıç tarihi olarak tespiti ile yaşlılık aylığı bağlanması istemine ilişkindir. Mahkemece ilâmında belirtildiği gerekçelerle davanın kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 506 sayılı Kanunun 108. maddesi gereğince sigortalılık başlangıç tarihinin belirlenmesine ilişkin açılan her dava, sigortalılığın saptanması istemini de içerdiğinden, bu Kanunun 79/10. maddesine dayalı olan ve hizmet tespiti davası olarak nitelendirilen bir görünüm arz etmekte olup bunun doğal sonucu olarak da söz konusu 1 günlük çalışmanın belirlenmesi talepli davada, hizmet tespiti davalarındaki kanıtlama yöntem ve ilkeleri benimsenip uygulanmalı, başka bir anlatımla, sigortalılıktan söz edilebilmesi için, çalışmanın varlığı, hizmet tespiti davaları yönünden kabul edilen yöntem ve ilkelere uygun biçimde saptanmalıdır. Yöntemince düzenlenerek yasal hak düşürücü süre içerisinde Kurum"a verilen sigortalı işe giriş bildirgesi, ilgilinin işe alındığını gösteren yazılı delil niteliğinde ise de sigortalılığın kabulü açısından kuşkusuz tek başına yeterli kabul edilemez ve bu kapsamda çalışma olgusunu ortaya koyabilecek inandırıcı ve yeterli başka kanıtlar aranmalıdır. Bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunlu olup mahkemece, tarafların sunduğu deliller ile yetinilmemeli, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun ilgili hükümleri esas alınarak kendiliğinden araştırma ilkesi benimsenmeli, sigortalılığın kabulü ve hüküm altına alınabilmesi için hizmet akdinin ve eylemli çalışmanın varlığı ortaya konulmalıdır. Yukarıda anlatılanlar ışığında dava dosyası incelendiğinde, davacının işe giriş bildirgesinin davalı kuruma 12.10.1975 tarihinde intikal etmesi ile sigorta sicil numarasının 1978 yılı serilerinden olması karşısında tarihler arasında oluşan çelişkinin giderilmediği, diğer taraftan dava dışı işyerinin vergi kayıtlarının da getirtilmediği anlaşılmakla, davacının 01.09.1975 tarihli işe giriş bildirgesi ve aynı tarihli sigorta sicil kartı ile sigorta sicil numarasının seri yılı arasındaki çelişkinin lı Kurumdan sorulmalı, ilgili vergi dairesine yazı yazılarak belirtilen işyerine ait varsa yükümlülük ve faaliyet durumu saptanmalı; böylece gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip, deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir. O hâlde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 23.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.