İcbar suretiyle irtikap - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2016/6700 Esas 2019/4186 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : İcbar suretiyle irtikap
HÜKÜM : Rüşvet almaya teşebbüs suçundan mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Tebliğnamede ismine yer verilen ve haklarındaki hükmün açıklanması geri bırakılan sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... haklarında bir temyiz talebi olmadığı gibi katılan Hazine vekilinin sanık ... hakkında rüşvet alma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazının bulunmadığı da gözetilerek yapılan incelemede;
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Dairemizin 15/05/2014 tarihli ve 2014/3564 Esas, 2014/5466 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilen ilk hükmün katılan Hazine vekili tarafından sanıklardan ... ve ... hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz edildiği nazara alındığında, sanık ... hakkında ilk hükme ilişkin aleyhe temyiz olmadığı, buna göre bozma sonrası sanık hakkında görevi kötüye kullanma ve rüşvet alma suçlarından kurulan hükümlerin toplam ceza miktarı bakımından, bozma öncesi hükmolunan ceza miktarının kazanılmış hak oluşturduğu dikkate alınmayarak yazılı şekilde hüküm kurulması suretiyle fazla ceza tayini,
Suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun 87. maddesiyle değişik 5237 sayılı TCK"nın 252/4. maddesinde hakime takdir hakkı tanınmaksızın teşebbüs halinde yarı oranında indirim öngörülmesi ve bu hususun genel teşebbüs hükümlerine göre yapılan indirim oranı dikkate alındığında sanık lehine olması karşısında, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
5237 sayılı TCK’nın 61/4-5. madde ve fıkra hükümleri uyarınca aynı Kanunun 252/1, 2918 sayılı Kanunun Ek 11, TCK"nın 35 ve 62. maddelerinin bu sıra dahilinde uygulanması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,
Kanuna aykırı, sanık müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 10/04/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.