3. Hukuk Dairesi 2016/10797 E. , 2017/17571 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; oğlu ... 04.08.2010 tarihinde davalıya ait markette bulunduğu esnada davalının oğlu ... zemine kolonya dökülüp yaktığını, plastik kolonya şişesinin alev alması sonucu can havliyle şişeyi ... üzerine attığını, çocuğun vücudunda toplam %20 oranında yanık oluştuğunu ileri sürerek 50.000 TL manevi, 5.000 TL maddi olmak üzere toplam 55.000 TL tazminatın olayın meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı; olayın ... anlattığı şekilde meydana gelmediğini, yangına ... sebebiyet verdiğini, somut olayda olayın meydana gelmesinde asıl kusurun davacı tarafa ait olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar, davacının temyizi üzerine dairemizce bozulmuş ve mahkemece bozmaya uyulduktan sonra alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, 07.04.2014 gün, 2014/1023 E-5569 Karar sayılı bozma ilamında mahkemece yapılması gereken işin ve izlenecek yöntemin nelerden ibaret olduğu ayrıntılı bir şekilde açıklanmıştır.
Hemen belirtmek gerekir ki; bozma kararına uyulmakla bozma lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak doğar.
Mahkemece, bozma kararına uyulmakla, o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak ve yine o kararda gösterilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli Kazanılmış Hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu; mahkemeye hükmün uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği gibi, mahkemenin kararını bozmuş olan Yargıtay Hukuk Dairesince; sonradan ilk bozma kararı ile benimsemiş olduğu esaslara, usuli kazanılmış hakka aykırı bir şekilde, ikinci bir bozma kararı verilememektedir. (19/05/1960 gün ve 21/9 sayılı YİBK, HGK 12/07/2006 gün, 2006/9 – 508 E. - 2006/52 K.)
Somut olayda, küçüğün verdiği zarardan gerekli dikkat ve özeni göstermeyen davalının sorumlu olduğu ve bu sorumluluk ile doğmuş olan zararlı sonuç arasında uygun nedensellik bağı bulunduğu gözetilerek, söz konusu sorumlululuğu doğuran davranışın, zararlı sonucun doğmasında, hangi oranda etkili olduğunun belirlenmesi için gerekli araştırma ve inceleme yapılması ve bu konuda bilirkişi kurulundan rapor alınarak hüküm kurulması istenmiş, mahkemecede bozma ilamına uyularak bilirkişi kurulundan rapor alınmış ise de, bilirkişi kurulu raporunda; küçüğün gelişimsel ve dönemsel özelliklerinden kaynaklı nedenlerden dolayı söz konusu sorumluluğu doğuran davranışın zararlı sonucun doğmasında direk ve büyük oranda etkisinden bahsetmenin mümkün olmadığını belirtmiş ve mahkemece de bilirkişi raporuna itibar edilerek davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizin 07.04.2014 gün 2014/1023 Esas - 5569 Karar sayılı bozma ilamında izlenecek yöntemin ne olduğu belirtildiği halde, eksik inceleme ile hüküm kurulmuştur.
O halde mahkemece bozma ilamına uyulmakla, bozma lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak doğacağı gözetilerek, önceki bozma ilamında belirtildiği üzere somut olayda küçüğün verdiği zarardan, gerekli dikkat ve özeni göstermeyen davalının sorumlu olduğu ve bu sorumluluk ile doğmuş olan zararlı sonuç arasında uygun nedensellik bağı bulunduğu gözetilerek, söz konusu sorumluluğu doğuran davranışın, zararlı sonucun doğmasında hangi oranda etkili olduğunu belirtir uzman bilirkişi kurulundan rapor alınarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davacı taraf yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.