5. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/13034 Karar No: 2018/91 Karar Tarihi: 24.01.2018
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2016/13034 Esas 2018/91 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2016/13034 E. , 2018/91 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Dava konusu ... ... köyü 292 parsel üzerindeki yapılara resmi birim fiyatları esas alınıp, yıpranma payı da düşülerek değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.Ancak; Alınan rapor ve yapılan inceleme zemin bedeli açısından hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki; Taşınmazın değeri belirlenirken öncelikle dava konusu taşınmazın arsa mı, arazi mi olduğunun belirlenmesi gerektiğinden taşınmazın değerlendirme tarihi olan 19.09.2014 gününde belediye 1/1000 ölçekli uygulama imar planı içinde olup, olmadığı, değilse belediye veya mücavir alan sınırları dahilinde bulunup bulunmadığı, belediye hizmetlerinden yararlanıp yararlanmadığı ve etrafının meskun mahal olup olmadığı, en yakın yerleşim birimlerine, kamu kurum ve kuruluşlarına olan uzaklığının ne olduğu hususları Belediye Başkanlığından sorulup, alınacak yazı cevabına göre, taşınmazın vasfı belirlendikten sonra taşınmazın niteliğine göre oluşturulacak bilirkişi eşliğinde mahallinde keşif yapılarak; Arsa ise Kamulaştırma Kanununun 11/1-g maddesi uyarınca yakın tarihte satışı yapılan emsallerle dava konusu taşınmazın üstün ve eksik yönleri belirtilmek suretiyle mukayese yapılarak, a)Dava konusu taşınmaz ile bilirkişi kurulunca emsal kabul edilecek taşınmazların, Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen 2014 yılı emlak vergisine esas olan m2 değerleri de ilgili Belediye Başkanlığından istenip, dava konusu taşınmazın emsal taşınmazlara göre üstünlük oranı yönünden bilirkişi kurulu raporu denetlenerek, b)Dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihinde, bilirkişi kurulunca somut emsal kabul edilecek taşınmazın ise satış tarihi itibariyle fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parselleri mi yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parselleri mi olduklarının ilgili Belediye İmar Müdürlüğü ile Tapu Müdürlüğünden sorulup düzenleme ortaklık payı düşülüp düşülmeyeceği hususunda bilirkişi raporu denetlenerek, Arazi ise davacı idarenin düzenlediği kıymet takdir raporundaki sulu arazi niteliğinde olduğu anlaşıldığından üzerine ekilebilecek münavebe ürünlerine göre gelir metodu esas alınmak suretiyle değer biçilerek, Hüküm kurulması gerekirken, bu yönteme uyulmadan soyut ifadelerle değer takdiri, Doğru görülmemiştir. Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 24/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.