13. Hukuk Dairesi 2017/7236 E. , 2019/4241 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, 16.09.2007 tarihinde düşerek kolunu kırması ile davalı şirketin işlettiği hastaneye tedavi amacıyla gittiğini, ortopedi doktorunun muayenesi sonucu kendisine iğne yapıldığını ve iğne yapılır yapılmaz o anda sağ ayak bileğinin düştüğünü, topallamaya başladığını, bacağında oluşan güç kaybı nedeni ile davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek 20.000,00 TL manevi tazminat ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 10.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiş, ıslahla birlikte maddi tazminat talebini 66.027,59 TL’na yükseltmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu, maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, davalının işlettiği hastanede davacıya hatalı enjeksiyon yapılması nedeniyle oluştuğu ileri sürelen maddi ve manevi zararların tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen 26.11.2014 tarihli kararın davacı tarafından temyizi üzerine Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucu, davacının sair temyiz itirazları reddedilerek, davacı lehine dosya kapsamına uygun bir manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle, hüküm manevi tazminat yönünden davacı yararına bozulmuş, mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bozmaya uyulmakla birlikte maddi tazminat yönünden davalı lehine usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Mahkemece, 26.11.2014 tarihli karar ile, reddedilen maddi tazminat talebi yönünden davalı lehine hükmedilen 7.563,00 TL vekalet ücretinin davalının usuli kazanılmış hakkı bertaraf edilerek yazılı şekilde davalı aleyhine ortadan kaldırılarak karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın HUMK.’nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenle gerekçeli kararın hüküm fıkrasına 10. bent eklenerek “Davalı davada vekille temsil olunduğundan, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen maddi tazminat yönünden hesaplanan 7.563,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” söz ve rakamlarının yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.