17. Ceza Dairesi 2020/1749 E. , 2020/5095 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Karşılıksız Yararlanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanık hakkında karşılıksız yararlanma suçundan verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Yargıtay 17. Ceza Dairesinin 07.02.2018 tarih, 2016/15136 Esas ve 2018/1230 Karar sayılı bozma kararına karşı yeniden yapılan yargılamada mahkemece Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmesine rağmen; bozma nedenleri yerine getirilmeyerek hüküm kurulduğu, bu hususun Yüksek Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 25/10/2016 gün, 2015/783 Esas ve 2016/377 Karar sayılı kararı doğrultusunda yeni hüküm mahiyetinde olduğu anlaşılmakla, dosyanın Dairemizce yapılan incelemesinde;
Sanık hakkında; idareye kaydı olmayan sayaç ile su kullandığının kaçak su tespit tutanağı ile tespiti karşısında bu kullanım süresince TCK 163/3. fıkrasında ifade edilen "tüketim miktarının belirlenmesini engelleyecek müdahale veya uygulamalar olup olmadığını tesbit gerektiği için; sanığın iş yerinde kullandığı sayacın kullanıcı tarafından her zaman değiştirilmesinin mümkün olduğu da dikkate alınarak, kullanım miktarını eksik gösterip göstermediği veya sayaca kullanım miktarının belirlenmesini engelleyecek şekilde müdahale edilip edilmediğinin tespiti için, CGK’nun 15/03/2016 tarih, 2014/13-409 Esas ve 2016/124 Karar sayılı, 07/11/2017 tarih 2017/17-968 Esas ve 2017/460 Karar sayılı, 21/11/2017 tarih, 2017/13-387 Esas ve 2017/489 Karar sayılı, 13/12/2018 tarih, 2017/388 Esas ve 2018/36 Karar sayılı kararlarında da belirtildiği gibi, sanık halen suça konu yeri çalıştırıyor ise; keşif yapılarak, çalıştırmıyor ise;
-İhtilafsız aynı dönemdeki kullanım miktarına göre,
-Aynı yörede bulunan benzer kullanım yerlerine göre, suç tarihine kadar kullanılması gereken su miktarının ve vergiler dahil cezasız usulsüz su kullanım bedelinin, sayaçtan geçirerek kullanım sebebiyle sayaçtan geçen miktara ilişkin endeksin belirlenen gerçek ihtiyaç ile karşılaştırılıp orantılı olup olmadığına dair yeterli içerik ve nitelikte bilirkişi görüşü alınması,
Alınacak bilirkişi raporu ile TCK 163/3"de ifade edilen sanığın tüketim miktarının belirlenmesini engelleyecek bir eyleminin olmadığı, karşılıksız yararlanma kastıyla hareket etmediğinin tespiti halinde beraat kararı verilmesi gerekeceği, karşılıksız yararlanma kastı ile hareket ettiğinin tespiti halinde ise; kurum zararının soruşturma aşamasında ödenmesi halinde TCK"nun 168/5. fıkrası gereğince kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi gerekli olduğu, bu konuda soruşturma aşamasında yapılması gerekip yapılmayan usuli işlemlerin kovuşturma aşamasında tamamlanması sebebiyle bilirkişi tarafından normal tarifeye göre hesaplanan vergili ve cezasız kurum zararının, varsa daha önce yapılan ödemeler kurumdan sorulup mahsup edildikten sonra kalan miktar belirlenip, verilecek makul sürede ödenmesi halinde etkin pişmanlıktan faydalanabileceği, TCK’nun 168/5. ve CMK’nun 223/8. fıkraları uyarınca kovuşturma şartının sonuçları ile benzer sonuçlar doğurması nedeni ile suç tarihine göre düşme kararı verileceği ödenmediği takdirde yargılamaya devamla dosyadaki delillere göre hüküm kurulacağı tebliğ ve ihtar edilip yüze karşı ise talep etmesi halinde, tebligat yapılıyorsa makul bir süre verilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği halde, yukarıda belirtilen hususlar konusunda bir tespite yer vermeyen, yetersiz içerikte bilirkişi raporu esas alınarak eksik kovuşturma ile mahkumiyet hükmü kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’in temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 09/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.