Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/800
Karar No: 2020/5342
Karar Tarihi: 08.10.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/800 Esas 2020/5342 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, müvekkilinin trafik kazası sonucu öldüğünü ve kazaya müvekkilinin desteği olan aracın zorunlu mali mesuliyet sigortalı aracın sürücüsünün sebep olduğunu belirterek davalıdan tazminat talep etmiştir. Mahkeme davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak davalı, aynı olay sebebiyle müvekkili aleyhine Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesinde dava açıldığını ve tazminata karar verildiği savunarak, eldeki davanın reddedilmesi gerektiğini belirtmiştir. Kesin hüküm oluşturabilmek için daha önce kesinleşmiş ve aynı dava sebebine ilişkin davanın taraflarının, taleplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrasının ikinci dava ile aynı olması gerektiği kanun maddesi hatırlatılmıştır. Bu nedenle davalının itirazları üzerine, Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesinde yargılanan dosyanın bu dava yönünden kesinlik oluşturup oluşturmadığı değerlendirilmelidir. Davanın bu nedenle bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun maddeleri: 6100 sayılı HMK’nın kesin hükmü düzenleyen 303. maddesi (1086 sayılı HUMK 237. md)
17. Hukuk Dairesi         2020/800 E.  ,  2020/5342 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkilinin desteğinin yolcusu olduğu araca, davalıya zorunlu mali mesuliyet sigortalı aracın sürücüsünün çarpması sonucunda desteğin öldüğünü, davalıya sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu açıklayıp 76.244,50 TL"nin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, davalıya trafik sigortalı araç sürücüsünün kusurlu hareketi ile gerçekleşen kazada desteğin öldüğünü açıklayıp tazminat talebinde bulunmuş, mahkemece talebin kabulüne karar verilmiştir.
    Davalı taraf hükmün temyizinde, davacı tarafça aynı olay sebebi ile müvekkili aleyhine Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesinde dava açıldığını, Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesince 2009/91 Esas sayılı dosya ile yapılan yargılama sonunda müvekkili aleyhine tazminata karar verildiğini, hükmedilen tazminatların takibe konulması nedeni ile müvekkilince icra takip dosyasına ödeme yapılığını, Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan dava ile eldeki
    bu davanın taraflarının, taleplerin ve dava sebebinin aynı olduğunu, kesin hüküm sebebi ile eldeki bu davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    6100 sayılı HMK’nın kesin hükmü düzenleyen 303. maddesinde (1086 sayılı HUMK 237. md) “(1) Bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir. “ hükmüne yer verilmiştir.
    Bu hükme göre kesin hükmün söz konusu olabilmesi için daha önce açılarak hükme bağlanmış ve kesinleşmiş olan davanın tarafları, dava sebebi ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davanın talep sonucunun aynı olduğu ikinci bir dava açılması gerekir.
    Buna göre davalının savunması üzerinde durularak Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesinde yargılaması yapılan 2009/91 Esas sayılı dava dosyasının eldeki bu dava yönünden kesin hüküm oluşturup oluşturmadığının değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    2-Bozma ilamının neden ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 08/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi