14. Hukuk Dairesi 2013/16600 E. , 2014/3949 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bartın Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 11/04/2013
NUMARASI : 2011/528-2013/338
Davacılar tarafından, davalı aleyhine 20.04.2011 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11.04.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan M.. A.. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kâğıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, TMK"nın 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
Davacılar vekili, davacıların maliki olduğu 1.. parsel sayılı taşınmazın yola sınırı olmaması sebebi ile geçit hakkı kurulmasını talep etmiştir.
Davalılardan M.. A.., davanın reddini savunmuş diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile 1.. parsel sayılı taşınmaz lehine 1.. parsel sayılı taşınmaz aleyhine 14.06.2012 tarihli bilirkişi raporu ve eki krokide (E) harfi ile gösterilen güzergahtan geçit hakkı kurulmasına karar verilmiştir.
Hükmü, aleyhine geçit hakkı kurulan 1.. parsel sayılı taşınmazın maliki M.. A.. vekili, tercih edilen güzergahın taşınmazı ikiye böldüğünü belirterek temyiz etmiştir.
Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir.
TMK"nın 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
Uygun güzergah saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazlar bölünerek kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır. Şayet başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir.
Geçit hakkı kurulmasına ilişkin davalarda davanın niteliği gereği harçlar dahil tüm yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır.
Somut olaya gelince;
Geçit davalarında uygulanan fedakarlığın denkleştirilmesi kuralı gereğince aleyhine geçit kurulacak taşınmazlarına en az külfet yüklenecek şekilde ve parseller bölünmeden yani ekonomik kullanım bütünlüğü bozulmadan geçit tesis edilmesi gerekir. Mahkemece, dosya içerisindeki 14.06.2012 tarihli bilirkişi raporu ve ekindeki krokide (E) harfi ile gösterilen yerden geçit kurulmasına karar verilmiş ise de anılan güzergahtan kurulan geçitin hükmü temyiz eden davalının 1413 sayılı parselini ikiye böldüğü anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece daha az alan kaplayan ve düşük maliyetli (A) ve (C) harfi ile gösterilen güzergahlardan veya yükümlü taşınmazın kullanım bütünlüğünü bozmayacak şekilde başka geçit alternatifleri araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de harcın davalılardan alınmasına karar verilmesi de isabetli olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı M.. A.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 24.03.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.