Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/16476
Karar No: 2014/3948
Karar Tarihi: 24.03.2014

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/16476 Esas 2014/3948 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2013/16476 E.  ,  2014/3948 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Adana 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 07/05/2013
    NUMARASI : 2011/924-2013/279

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.10.2011 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 07.05.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulmasına ilişkindir.
    Davacı, 1.. ada .. parsel sayılı taşınmazı yararına davalılara ait 1.. ada .. parsel sayılı taşınmazlardan geçit hakkı kurulmasını istemiştir.
    Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davalılardan Y.. T.."ın aleyhine geçit istenen taşınmazda paydaş olmadığını bu sebeple bu davalı yönünden davanın husumetten reddine, diğer davalı hakkındaki davanın kabulü ile 1.. ada. parsel sayılı taşınmazdan 03.12.2012 tarihli bilirkişi raporu ve eki krokide sarı renkle (A-4) gösterilen gösterilen yerden davacı lehine 4 metre genişliğinde geçit kurulmasına karar verilmiştir.
    Karar, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir.
    Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir.
    Geçit tesisi davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da geçit kurulması gerekebilir. Bu güzergah üzerindeki taşınmazların maliklerine dava dilekçesi ile husumet yöneltilmemiş olması kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığından 6100 sayılı HMK’nın 124. maddesi gereğince dürüstlük kuralına aykırı olmayan bu taraf değişikliği talebi kabul edilerek davacının bu kişilerin harçsız olarak davaya katılmalarını sağlamasına imkan verilmelidir.
    Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
    Uygun güzergah saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazlar bölünerek kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır. Şayet başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir.
    Yararına geçit kurulacak taşınmazın tapuda kayıtlı niteliği ve kullanım amacı nazara alınarak özellikle tarım alanlarında, nihayet bir tarım aracının geçeceği genişlikte (emsaline göre 2,5-3 m.) geçit hakkı tesisine karar vermek gerekir. Bu genişliği aşan bir yol verilmesinin zorunlu olduğu hallerde, gerekçesi kararda dayanakları ile birlikte gösterilmelidir.
    Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanunu"nun 748/3 ve 1012. maddesi ile Tapu Sicil Tüzüğünün 60. maddesi uyarınca tapu kaydının beyanlar hanesine yazılması da gereklidir.
    Geçit hakkı kurulmasına ilişkin davalarda davanın niteliği gereği yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır.
    Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında;
    Hükme esas alınan 03.12.2012 tarihli bilirkişi raporu ve ekindeki krokide sarı renkle gösterilen güzergahın (A-4) ile gösterilen kısmından geçit hakkı kurulmuştur. Ancak bilirkişi raporunda (A-1), (A-2), (A-3), (A-4) ile gösterilen güzergah genel bir yola bağlanmamaktadır. Bu güzergahın sadece (A-4) ile gösterilen kısmında kesintisizlik ilkesine aykırı olarak genel bir yola bağlantısı olmayan yerden geçit hakkı kurulması doğru değildir. Tercih edilen güzergahtaki geçitin kesintisiz olarak genel bir yola bağlanması ve güzergah üzerindeki tüm parsel maliklerinin davaya dahil edilerek bu parseller aleyhine de geçit kurulması gerekir.
    Ayrıca taşınmaza bağlı bir irtifak hakkı olan geçit hakkının, kişilerin değil taşınmazların leh ve aleyhine kurulması gerekirken davacı lehine kurulması doğru görülmemiştir.
    Diğer taraftan, kurulacak geçitin bir tarım aracının geçebileceği genişlikte (emsallerine göre 2,5–3.00 metre) olması gerekirken gerekçesi de açıklanmadan 4,00 metre genişliğinde kurulması da doğru olmamıştır.
    Bu durumda mahkemece başkaca bir alternatif mevcut olup olmadığı araştırılmalı, lehine geçit hakkı kurulması istenen 1063 ada 9 sayılı parselden aynı ada 8, 7 ve 6 sayılı parsellerin kuzeybatısındaki yola bağlantı kurulacak şekilde geçit kurulup kurulamayacağı üzerinde durularak ve gerekirse bu taşınmazın malikleri de davaya dahil edilmek suretiyle sonucuna uygun bir hüküm kurulmalıdır.
    Mahkemece, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    Kabule göre de, hakkındaki dava reddedilen ve kendisini vekille temsil ettiren davalı Y.. T.. lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi de isabetli olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinintemyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 24.03.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi