3. Ceza Dairesi Esas No: 2020/18978 Karar No: 2020/19554 Karar Tarihi: 21.12.2020
Kasten yaralama - Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2020/18978 Esas 2020/19554 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kasten yaralama suçu kararı temyiz edildi. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun belirttiği gibi, kesin nitelikteki hükümlerin sadece kesinlik sınırını aşar nitelikte yaptırım içerdiği koşuluyla suç vasfına yönelik temyiz üzerine sınırlı olarak incelenebileceği belirtildi. Bu nedenle, sanığın mahkumiyetine karar verildiği için tebliğnamenin kesinlik nedeniyle reddedilmesine karar verildi. Ancak, sanığın yargılanması sırasında uygulanacak olan basit yargılama usulünün koşullarının yeniden düzenlendiği belirtildi ve dosyanın bu yönüyle değerlendirilmesi gerektiği vurgulandı. Sonuç olarak, kararın bozulması ve dosyanın yeniden değerlendirilmesi kararlaştırıldı. Kanun maddeleri açıklamalarına gelince, 5237 sayılı TCK'nin 86/2. maddesi \"Basit Kasten Yaralamaya Teşebbüs\" suçu için ceza miktarını belirlerken, 5271 sayılı CMK'nin 251/1. maddesi asliye ceza mahkemesinin adli para cezası veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanabileceğini belirtir. 7188 sayılı Kanun'un 31. maddesinde yer alan geçici 5/1-d. maddeye göre, 01.01
(Kapatılan)3. Ceza Dairesi 2020/18978 E. , 2020/19554 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Kasten yaralama HÜKÜM : Sanığın mahkumiyetine dair
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 10.03.2009 gün ve 43-56, 27.12.2005 gün ve 121-171, 29.11.2005 gün ve 123-151 sayılı kararlarında da açıklandığı gibi; kesin nitelikteki hükümlerin ancak kesinlik sınırını aşar nitelikte yaptırım içermesi koşuluyla suç vasfına yönelik temyiz üzerine, bu hususla sınırlı biçimde temyiz incelemesine konu olabilecekleri gözetilerek o yer Cumhuriyet savcısının sanık aleyhine yaptığı temyiz başvurusuna göre işin esasına girilmesi gerektiğinden tebliğnamenin kesinlik nedeniyle redde ilişkin görüşüne iştirak edilmemiştir. Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine; ancak, Sanığın yargılama konusu eyleminin, 5237 sayılı TCK’nin 86/2. maddesi kapsamında yer alan “Basit Kasten Yaralamaya Teşebbüs” suçuna ilişkin olduğu, bahse konu eylem yönünden öngörülen ceza miktarının “dört aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezası”na ilişkin olduğu anlaşılmakla; 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 24. maddesi ile yeniden düzenlenen 5271 sayılı CMK’nin 251/1. maddesine göre, “Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir.” şeklindeki hükme, 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesinde yer alan geçici 5/1-d. maddesi ile “01.01.2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz.” şeklinde sınırlama getirilmiş ise de, Anayasa Mahkemesinin, 19.08.2020 tarihli ve 31218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 25.06.2020 tarihli, 2020/16 Esas ve 2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile “...kovuşturma evresine geçilmiş...” ibaresine ilişkin esas incelemenin aynı bentte yer alan “...basit yargılama usulü...” yönünden Anayasaya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği, böylece “kovuşturma evresine geçilmiş basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden iptal kararı” verildiği anlaşılmakla; her ne kadar Anayasa Mahkemesi kararları geriye yürümez ise de, CMK’de yapılan değişikliklerin derhal uygulanması ilkesi geçerli olsa da, iptal kararının sonuçları itibariyle Maddi Ceza Hukukuna ilişkin olduğu, zira CMK’nin 251/3. maddesinde “Basit yargılama usulü uygulanan dosyalarda sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir” şeklindeki düzenleme gereği maddi ceza hukuku anlamında sanık lehine sonuç doğurmaya elverişli olduğundan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Büyük Dairesinin (Scoppola v İtalya (No: 3 – GC), No: 126/05, 22 Mayıs 2012) kararında belirtildiği üzere, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin “Kanunsuz ceza olmaz” başlıklı 7. maddesi, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın “Suç ve cezalara ilişkin esaslar” başlıklı 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nin 7. ve 5271 sayılı CMK’nin 251. maddeleri uyarınca dosyanın “Basit Yargılama Usulü” yönünden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21.12.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.