17. Hukuk Dairesi 2014/11907 E. , 2016/4719 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davalı ... aleyhindeki davanın reddine, diğer davalılar aleyhindeki davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı .... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 17.06.2010 tarihinde davalı ... ’ye zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı, sürücü ... idaresindeki motosiklet ile müvekkil yaya ...’a çarptığını, meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin kemik kırıkları olacak şekilde yaraladığını, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 1.700,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalılardan tahsilini istemiştir.
Birleşen ...Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/719 esaslı dosyada; 17.06.2010 tarihinde zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi olmayan, sürücü ... idaresindeki motosiklet ile müvekkil yaya ...’a çarptığını, meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin kemik kırıkları olacak şekilde yaraladığını, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 1.700,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davacı vekili 12.02.2015 tarihli dilekçe ile maddi tazminat istemini 12.477,94 TL’ye ıslah etmiştir.
Davalı ... vekili, davanın reddini istemiştir.
Davalı .... vekili, haksız ve mesnetsiz açılmış bulunan davanın reddine istemiştir.
Davalı ... duruşmada, davayı kabul etmediğini beyan etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; maddi tazminat davasının davalılar ... ve .... yönlerinden kabulü ile 12.477,94 TL’nin davalı ... yönünden 17.06.2010 kaza tarihinden, davalı ... yönünden dava tarihi 14.11.2011 itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müteselsilen tahsiline, manevi tazminat davasının davalı ... yönünden davanın kısmen kabulü ile 12.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi 17.06.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline davalı ... aleyhindeki maddi ve manevi tazminat davanın reddine karar verilmiş; hüküm davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı .... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-1086 sayılı HUMK"nin 388. ve 389. maddeleri ile 6100 sayılı HMK"nin karşılık 297/1-2 maddeleri uyarınca, mahkeme kararında; hüküm sonucunun, taraflara yükletilen hak ve sorumlulukların şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerekir. Ayrıca; 1086 sayılı HUMK"nin 45. maddesi ile 6100 sayılı HMK"nin karşılık 166. maddesi uyarınca, birleştirilen dava dosyaları birbirlerinden bağımsız ayrı davalar olup, asıl ve birleştirilen her dava hakkında usul hükümlerine göre ayrı ayrı hüküm kurulması, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin her dava için ayrı ayrı belirlenmesi gerekir.
3-Kabule göre dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar sebebiyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Sürekli ve geçici işgöremezlik zararının hesabında davacının gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır. Somut olayda, davacının gelirinin belirlenmesi yönünde yapılan zabıta araştırması tutanağında, davacının ev hanımı oluğu belirtilmiş, dinlenen tanık beyanında ise gündelik ev işlerine gittikleri kaza tarihinden önce günlük 70,00-80,00 TL, aylık 2.000,00 TL gelir elde ettiğini bildirmiş ise de, bu durumda gelir elde eden bir kişinin ülkemizde ancak asgari ücret kadar gelir elde edeceği onun üzerinde gelir elde edemeyeceğinin kabulü ile davacının aylık gelirinin asgari ücret esas alınması gerekmektedir. Aktüer bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Yukarıda belirtilen ilkeler gözardı edilerek, asıl ve birleştirilen davalar için tek hüküm kurulması da bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Davalı .... vekilinin yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 13/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.