3. Hukuk Dairesi 2021/5632 E. , 2021/9794 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü ... İl Emniyet Müdürlüğünün onüç adet kapı tipi metal dedektör ihalesine katıldığını, ihale sonucunda ... İl Emniyet Müdürlüğü ile 27/11/2012 tarihli sözleşme imzaladığını, 03/12/2012 tarihli talep ve talimatlar gereği, ürünü ... İlinde merkezde belirtilen altı ayrı emniyet birimine ve yedi ayrı ilçeye öngörülen şartnameler gereğince kurulumunu yapıp fiilen teslim ettiğini, davalının 20/12/2012 tarihli yazı ile teslim olunan cihazların teknik şartnamenin 3.8, 3.21 ve 3.24 nolu maddelerine uygun olmadığını ileri sürerek değiştirilmesini talep ettiğini, ihale makamının 08/01/2013 tarihli yazısıyla cihazların reddedildiğini ve sözleşmenin feshedildiğini, sözleşme konusu cihazların tahliyesini bildirdiğini, sözleşme konusu malın uygunluğunun ... 28/11/2012 ve 29/11/2012 tarihli deney raporlarıyla sabit olduğunu, bu konuda ... Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/11 değişik iş sayılı dosyasında bilirkişi incelemesi suretiyle delil tespiti talebinde bulunduğunu, bilirkişi tarafından 13/02/2013 tarihinde rapor sunulduğunu, ... raporu ve bilirkişi raporu gereğince davalının feshinin haksız olduğunu, ... Mali Hizmetler Müdürlüğü tarafından 09/01/2013 tarihli yazı ile 3.300 TL teminat mektubunun paraya çevrildiğini, teminat mektubu komisyonu 105 TL, damga vergisi gideri 35 TL, ihale dosyası için ödenen harç ve giderler 764 TL olmak üzere toplam 4.204 TL maddi zarar verildiğini, cihazların sökülüp tekrar fabrikaya getirilmesi için toplam 5.750 TL masraf yapıldığını, cihazların ikinci el durumuna düştüğünü,
asgari kâr kaybının 15.000 TL olduğunu ileri sürerek; davalının feshinin haksızlığının tespitine ve davalının cihazları ve sözleşme hakları üzerinde yarattığı muarazanın men’ine, şimdilik 25.000 TL’nin 09/01/2013 tarihinden itibaren reeskont faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davalının fesih ihbarının haksızlığının tespitine, 23.194 TL tazminatın 09/01/2013 tarihinden itibaren işleyecek artan ve azalan oranlarda reeskont faizi ile birlikte davalı taraftan alınmasına dair verilen karar, davacı ve davalılardan İçişleri Bakanlığı ve Kapatılan ...(Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı) nın temyizi üzerine Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 15/10/2018 tarihli ve 2016/1903 Esas 2018/9359 Karar sayılı kararıyla davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozmaya uyan mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davalının fesih ihbarının haksız olduğunun tespitine, toplam 23.204 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalılar İçişleri Bakanlığı ve Kapatılan ... (Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı) tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle dava tarihinin 01/03/2013 olmasına rağmen karar başlığında 04/04/2019 olarak yazılmasının mahallinde düzeltilebilecek maddi hata niteliğinde olduğunun anlaşılmasına göre, davalılar İçişleri Bakanlığı ve Kapatılan ... İl Özel İdaresinin (Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı) tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2)Davacı vekilinin vekalet ücreti ve yargılama giderine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesi uyarınca; konusu para olan veya para ile değerlendirilebilen bir şey olan davalarda avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında olmamak kaydıyla nispi olarak belirlenir. Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.
Dava konusu olayda; davanın davalılar, İçişleri Bakanlığına izafeten ... Valiliğine, ... Valiliğine izafeten ... İl Emniyet Müdürlüğüne ve ... İl Özel İdaresine açıldığı, ... İl Özel İdaresinin kapatılarak yerine ... Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığına dönüştüğü ve bu kurumların hazine vekili tarafından temsil edildiği nazara alındığında davacı aleyhine tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken davalılar lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
Diğer taraftan, mahkemece toplam 3.315,15 TL yargılama giderinin hesap edildiği, davanın %92,82 sinin kabul edildiği, böylece kabul edilen kısma karşılık gelen miktarın 3.077,12 TL olması gerekirken yanlış hesaplama ile 2.529,04 TL"ye hükmedilmesi de doğru olmayıp bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması HUMK"nın 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalılar İçişleri Bakanlığı ve Kapatılan ... (Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı) vekilinin tüm, davacının sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının yargılama giderine ilişkin (4) numaralı bendinde yer alan "...2.529,04 TL"nin..." rakamı çıkartılaraka yerine "3.077,12 TL" rakamının yazılmasına, vekalet ücretine ilişkin (5) ve (6) numaralı bentleri çıkartılarak yerine " 5-Davalılar yargılamada kendilerini tek bir vekille temsil ettirdiklerinden reddedilen kısım yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT md.13/1 uyarınca daha az olamayacağından 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine" bendinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/10/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.