4. Hukuk Dairesi 2019/655 E. , 2020/1230 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından davalı ... AŞ aleyhine 27/09/2011 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali, birleşen dosyada davacı ... AŞ vekili Avukat ... tarafından davalı ... aleyhine 03/07/2015 gününde verilen dilekçe ile elektrik borcu olmadığının tespitine ve muarazanın giderilmesinin istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kabulüne dair verilen 27/09/2018 günlü kararın Yargıtayda duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... AŞ vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 10/03/2020 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine duruşmalı temyiz eden davalı şirket vekili Avukat ... ile ile karşı taraftan davalı vekili Avukat ... geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kâğıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
Asıl dava, itirazın iptali, birleşen dava, elektrik borcu olmadığının tespiti ile muarazanın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, birleşen dava hakkında hüküm tesis edilmemiştir.
Asıl davada, davacı ... ... Bölge Müdürlüğü vekili; organize sanayi bölgesi içinde taşınmaz sahibi ve katılımcı olan davalı tarafından 2006 ilâ 2007 yılları elektrik, su ve diğer hizmet bedellerinin ödetilmesi amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalini istemiştir.
Birleşen davada davacı ... AŞ vekili; davacı şirketin, 2006 ve 2007 yıllarında ... Müdürlüğünün de bilgisi dahilinde olan hususlar nedeniyle taşınmazına ve içindeki fabrikasına giremediğini, fabrika elektriğinin kesilmesi için ... Müdürlüğüne defalarca başvuruda bulunduğunu, aynı zamanda idari yönden Kaymakamlığa ve Bölge Müdürlüğüne başvuruda bulunarak işgalci şirketin tahliyesinin talep edildiğini, dava dışı ... Elektronik AŞ"ye karşı hasılat kira sözleşmesinin iptali için tahliye amaçlı dava açıldığını ve bu davanın müvekkil şirket lehine sonuçlandığını, işgalci şirketin ancak icra marifetiyle 22/04/2009 tarihinde taşınmazdan tahliye edilebildiğini, tüm bu süre zarfında şirketin doğal olarak hiçbir elektrik ve su tüketiminin bulunmadığını ve bu nedenle dava konusu borçtan dava dışı ... Elektronik AŞ"nin sorumlu olduğunu belirterek ... ... Bölge Müdürlüğü"ne elektrik borcu olmadığının tespiti ile muarazanın giderilmesine karar verilmesini istemiştir.
Asıl davada davalı ... AŞ vekili, dava dışı ... Elektronik AŞ"nin hukuka aykırı bir şekilde fabrikayı işgal etmesi nedeni ile müvekkili şirketin fabrikayı kullanamadığını, işletemediğini, müvekkili şirketin yıllarca tahliye kararını beklediğini ve nihayet icra dairesi marifetiyle ... AŞ"yi tahliye ederek fabrikasına kavuştuğunu, taşınmazı teslim aldığı tarihte fabrikayı işgal eden ... Elektronik San. Tic. A.Ş."nin hem elektrik hem de su kullanılır durumda olduğunu, müvekkilinin tüketmediği su ve elektrik borcundan sorumlu tutulmasının hiçbir suretle hakkaniyete ve hukuka uygun olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Birleşen davada davalı ... ... Bölge Müdürlüğü vekili; birleşen davanın derdestlik nedeniyle usulden reddi gerektiğini, 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgesi Kanunu"nun 12. maddesi uyarınca katılımcı davacı şirkete tahsis edilen taşınmaza ilişkin elektrik, su ve diğer alt yapı hizmetlerinden doğan borçlardan ... Bölge Müdürlüğü"ne karşı davacı firmanın sorumlu olduğunu belirterek haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, alınan bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiş, fakat birleşen dava hakkında olumlu yada olumsuz hüküm tesis edilmemiştir.
Dosya kapsamından, davaya konu uyuşmazlıkla ilgili olarak davacı ... tarafından açılan ve ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/328 esas ve 2015/445 karar sayılı dosyası üzerinden görülen davanın, asıl dosya ile birleştirildiği anlaşılmaktadır. Ancak mahkemece birleşen bu dosya hakkında olumlu ya da olumsuz hiçbir hüküm kurulmamış, gerekçede değinilmemiş ve karar başlığında da davalar ile ilgili bilgiler gösterilmemiştir.
6100 sayılı HMK"nın 297. maddesi uyarınca; tarafların kimlikleri ile varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadlarının karar başlığında gösterilmesi; hüküm sonucu kısmında ise taleplerden her biri hakkında taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak nitelikte belirtilmesi gerekir. Bu yön, kamu düzenine ilişkindir.
Mahkemece, yukarıda gösterilen kurallar gözetilmeksizin hüküm oluşturulmuş, birleşen ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/328 esas ve 2015/445 karar sayılı dosyasında yer alan istemler yönünden herhangi bir hüküm kurulmamıştır. Açıklanan sebeple birleşen dosya hakkında bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve davalı yararına takdir olunan 2.540,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine, davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 10/03/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.