10. Hukuk Dairesi 2016/7102 E. , 2016/10398 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, ölüm aylığının kesilmesine yönelik Kurum işleminin iptali ile, talep tarihi olan 02.04.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ölüm aylığı tahsisi, istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Hakkında 07.03.2016 tarihinde boşanma kararı verilen davalıya, babası üzerinden hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla bağlanan ölüm aylığının, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle, davacı Kurumca, davalıya 21/10/2008-20/01/2010 tarihleri arasında yersiz ödenen aylıkların yasal faizleriyle birlikte tahsili amacıyla borç tahakkuk ettirildiği, anlaşılmaktadır. Davacı vekilince iş bu dava da, ölüm aylıklarının kesilmesine ilişkin kurum işleminin iptali ile, talep tarihi olan 02.04.2015 tarihinden itibaren yeninden ölüm aylığı bağlanmasını talep etmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
1-)Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-)01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Taleple bağlılık ilkesi” başlığını taşıyan 26"ncı maddesinde de, hakimin, tarafların istem sonuçlarıyla bağlı olduğu, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği açıklanmış olmakla, hukuk yargılamasına “istemle bağlılık” ilkesi egemen kılınmıştır. HMK’nın 297. maddesine göre ise “hükmün kapsamı”nı belirlemiş olup; bu maddenin 2. fıkrasına göre mahkemece, taleplerden her biri hakkında hüküm kurulması zorunludur.
Eldeki dava da, mahkemenin, davacının 21/10/2008-20/01/2010 tarihleri arasında ödenen ölüm aylıklarının kesilmesine ilişkin Kurum işleminin iptaline yönelik yapılan yargılamasında, belirtilen dönemlerde, davacı ve eski eşinin fiilen birlikte yaşadığı sabit olmakla, mahkemenin davanın reddine yönelik hükmünde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, davacının 02.04.2015 tarihinden itibaren yeninden ölüm aylığı bağlanmasına yönelik talebi hakkında, mahkemece, herhangi bir araştırma ve irdeleme yapılmaması ve bu talebe ilişkin olumlu olumsuz herhangi bir hüküm kurulmaması, usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 23.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.