17. Hukuk Dairesi 2016/5241 E. , 2016/4712 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın pasif husumet yokluğundan usulden reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı ... şirketi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı ... şirketi vekili, davacıya "birleşik kasko sigorta poliçesi” ile sigortalı araç ile dava dışı ölü ..."ün sürücüsü ve davalı ölü ..."un maliki olduğu aracın çarpışması sonucunda meydana gelen kazada müvekkile kasko sigortalı aracın hasar gördüğünü, karşı aracın şerit ihlali yaptığını ve %100 kusrlu olduğunu, müvekkil şirketin sigortalısı ... Petrol Nakliyat San ve Tic AŞ"ye araç hasar bedeli olarak 76.260,49 TL ödeme yaptıklarını, bunun 50.000,00 TL"sini karşı aracın zmss"sinden tahsil ettikletini, ancak bakiye kısmı için rücu haklarının doğduğunu belirterek bakiye 26.260,00 TL"nin ödeme tarihi olan 17.02.2014 den itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ölü işleten ..."ün mirasçılarından tahsiline karar verilmesini, ayrıca davalının öldüğü öğenilmiş olup bu konuda veraset ilamını çıkarmak ve mirasçılarının tespiti için yetki belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, davalının dava açılmadan önce öldüğünün davacı tarafça bilindiğinin dava dilekçesinden anlaşıldığı, ölü kişi aleyhine dava açılamayacağından davanın pasif husumet yokluğundan usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kasko sigorta poliçesine dayalı rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece davalının dava tarihinden önce öldüğü ve ölü kişi hakkında davaya devam edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kural olarak ölü kişiye karşı dava açılamaz. Aynı şekilde kural olarak ölü kişi aleyhine dava
açılması halinde davanın mirasçılarına yöneltilmesine de olanak yoktur. Zira ölü kişinin taraf ehliyeti bulunmamaktadır. (HMK m.114/1-d, m.50 ve TMK m.28) Ancak HMK"nun 124. maddesinde; “Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın rızası ile mümkündür.Bu konuda kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır. Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hakim tarafından kabul edilir. Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hakim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hakim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder.” şeklinde düzenleme yer almaktadır.
Şu halde davalının sağ olup olmadığını tespit edememe bir yanılgıya dayanıyor ve bu durum açıkça dürüstlük kuralını ihlal etmiyorsa, daha sonra da kendilerine karşı dava açılması muhtemel olan mirasçılara karşı davaya devam edilmesi mümkün olmalıdır. (HGK"nun 11.09.2013 günlü ve E 2013/14-612, K 2013/1297 sayılı ilamı)
Somut olayda, davalı ... 24.07.2013 tarihinde vefat etmiş olup davacı ... şirketi davalının vefat ettiğinden haberdar olduklarını dava dilekçesinde açıklamış ve davayı mirasçılarına yönelttiklerini belirtmiştir.Yine dava dilekçesinde davalı ... şirketi vekilince davalının mirasçılarının tespiti ve veraset ilamının çıkarılması için yetki belgesi verilmesi talebinde de bulunmuştur.Hal böyle olunca, davacı ... şirketinin davalının ölü olduğunu bildiği ancak davayı mirasçılarına karşı yönelttiği ve mirasçılarının tespiti için yetki talep ettiğinin anlaşılmasına göre davacının ölü kişiye karşı dava açması dürüstlük kuralına aykırılık teşkil etmemektedir. Açıklanan nedenlerle, davacı ... şirketi vekiline HMK.m.124 gereğince davayı mirasçılara yöneltme imkanı tanınmadan hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacısigorta şirketi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 13.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.