Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/1481
Karar No: 2012/8334
Karar Tarihi: 28.09.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/1481 Esas 2012/8334 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2012/1481 E.  ,  2012/8334 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

    ... ile Hazine ve Alatarla Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Oltu Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 14.12.2011 gün ve 147/351 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı dava dilekçesinde elli yıldır nizasız fasılasız malik sıfatıyla zilyet bulunduğu ve üzerinde kırk yaşında ağaçların olduğu taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında köy orta malı olarak tespit edilen 199 ada 739 parsel sayılı mera parseli içerisinde bırakıldığını açıklayarak, tespit ve tescil işleminin iptali ile adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Hazine vekili yargılama oturumunda davaya konu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu açıklayarak davanın reddini talep etmiştir.
    Davanın köy temsilcisine usulüne uygun olarak tebligat yapılmış köy temsilcisi davaya cevap vermediği gibi yargılama oturumuna da katılmamıştır.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüyle Oltu ilçesi Alatarla Köyü 199 ada 739 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişileri ...ve ...tarafından düzenlenen rapor ve krokide A harfi ile gösterilen 644,35 m2’lik kısmının tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, rapor ve krokide B harfi ile gösterilen kısma ilişkin açılan davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastrodan önceki kazanmayı sağlayan zilyetlik, muristen intikal hukuksal nedenlerine dayalı olarak TMK.nun 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddeleri gereğince açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, davacı tarafın aktif dava ehliyetinin olup olmadığı hususu üzerinde durulmadığı gibi yapılan araştırma ve inceleme de hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. HMK.nun 25/2 (HUMK.nun 75) maddesi gereğince taraflarca getirilme ilkesinin geçerli olduğu eldeki davada tespit bilirkişilerini taraflarca talep edilmediği halde resen dinlemiş ve zilyetlik olgusu tanıkla ispat edilmesi mümkün olan maddi olaylardan olduğu halde, yargılama tutanakları üzerinde yapılan incelemede taraflara tanık ve delillerini bildirmeleri konusunda herhangi bir imkanın tanınmadığı, hava fotoğraflarından yararlanılmadığı anlaşılmıştır. Uyuşmazlık konusu taşınmaz 02.04.2007 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında senetsizden kadimden beri Alatarla Köyü halkı tarafından mera olarak kullanıldığı ve fiili zemin durumunda da halen bu vasıfta olduğu belirtilerek orta malı olarak tespit edilmiş, tespite itiraz edilmemesi üzerine 15.06.2007 tarihinde tespit işleminin kesinleşmesi sonucunda Maliye Hazinesi adına tapuya tescil edilmiştir.
    Davacı, dava dilekçesinde taşınmazın kendisine kimden kaldığı hususunda herhangi bir açıklamada bulunmamış, keşifte dinlenen mahalli bilirkişiler ile tutanak bilirkişileri taşınmazın davacıya babasından kaldığını açıklamışlar, murisin başka mirasçısının bulunup bulunmadığı ve taşınmazın davacıya babasından intikal biçimi hakkında bir beyanda bulunmamışlardır. Bu nedenle davacının murisi olan babası Mehmet Ali’ye ait veraset belgesinin alınması için davacı tarafa süre ve imkan tanınması, veraset belgesi sunulduğunda davacıdan başka mirasçıların bulunduğunun belirlenmesi halinde, murisin ölümünden sonra terekesinin tüm mirasçıların katılımıyla paylaşıma tabi tutulup tutulmadığı, yapılan paylaşım, satış, bağış veya miras payının devri biçiminde davacıya dava konusu yerin düşüp düşmediği, düşmüş ise, bulunduğu bu haliyle davanın yürütülmesi aksi halde, terekeye dahil bir taşınmaz için TMK.nun 701 ve 702 maddeleri gereğince davacının tek başına üçüncü kişi durumunda bulunan davalılara karşı aktif dava açma sıfat ve hukuki ehliyeti bulunmadığı düşünülerek davanın reddine karar verilmesi gerekmektedir. TMK.nun 701 ve 702. maddeleri gereğince tereke elbirliği mülkiyet hükümlerine tabi olup, mirasçıların belirlenmiş payları bulunmamaktadır. TMK.nun 702. maddesi gereğince tasarrufi işlemlerde oybirliği aranır. Dava da bir tasarrufi işlem olup, üçüncü kişilere karşı tüm mirasçıların birlikte açmaları zorunludur.
    Öte yandan, taraflara tanık ve delillerini bildirmeleri konusunda süre ve imkan tanınması, taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında mera olarak tespit edilmesi nedeniyle tarafların komşu köy halkı arasından seçtikleri tanık listelerini sunmalarından sonra yeniden yapılacak keşifte yerel bilirkişi ve tanıkların HMK.nun 243, 244 ve 259. maddeleri gereğince davetiyeyle keşif yerine çağırılmaları, uyuşmazlığın taşınmaza ilişkin bulunması nedeniyle keşif yerinde dinlenmeleri miras bırakan ve davacının dava konusu taşınmazı hangi tarihte kullanmaya başladıkları, zilyetliklerinin ne şekilde devam ettiği taşınmazın davalı ... halkı tarafından kadimden beri mera olarak kullanılıp kullanılmadığı, taşınmazın davacıya paylaşım, satış, bağış veya miras payının devri yoluyla intikal edip etmediği, davacının murisi olan babası Mehmet Ali’nin davacıdan başka mirasçısının bulunup bulunmadığı konularının yerel bilirkişiler ve tanıklardan sorulmak suretiyle açıklığa kavuşturulması gerekir.
    Dosya arasında bulunan belgelere göre davaya konu taşınmaz 714.775,72 m2 yüzölçümlü olarak mera ve köy ortamalı niteliğiyle Hazine adına tapuya tescil edilmiş olup, bu belirleme karşısında taşınmazın kadastro tespitinin yapıldığı 02.04.2007 tarihinden geriye doğru en az yirmi otuz yıl öncesine ait (1977-1987 yılları arası) iki ayrı zamanda çekilmiş hava fotoğraflarının bulundukları yerden getirtilerek dosya arasına eklenmesi, jeodezi ve fotoğrametri mühendisi aracılığıyla keşifte zemine uygulanması, hava fotoğraflarını streoskopik aletle üç boyutlu olarak incelemeye tabi tutulması, hava fotoğraflarının çekildiği tarihlere göre dava konusu taşınmazın mera niteliğinde olup olmadığı kültür arazisi haline getirilip getirilmediği konularında uzman bilirkişiden gerekçeli ve denetime açık rapor alınması, daha önce götürülmeyen başka bir ziraat mühendisi ve yüksek mühendisi aracılığıyla dava konusu taşınmaz ve çevresindeki arazinin toprak yapısı birlikte incelenmek suretiyle dava konusu yerin kültür arazisi niteliğinde olup olmadığı, dava konusu taşınmazın içinde bulunduğu ve mera parseli olarak sınırlandırılan 199 ada 739 parsel sayılı taşınmazın dava konusu edilmeyen mera vasfındaki kısmıyla bütünlük taşıyıp taşımadığı dava konusu taşınmaz içerisinde mera bitkisinin bulunup bulunmadığı konusunda gerekçeli karşılaştırmalı ve Yargıtay ve tarafların denetimine açık rapor istenmesi gerekmektedir.
    Bundan ayrı, HMK.nun 25/2 (HUMK.nun 75) maddesinde düzenlenen taraflarca getirilme ilkesi uyarınca kanunla belirtilen durumlar dışında, hakim, kendiliğinden delil toplayamaz. Taraflarca tespit bilirkişilerinin dinlenmesi talep edilmediği halde, taraflarca getirilme ilkesinin geçerli olduğu genel mahkemede açılan davanın keşfi sırasında tespit bilirkişilerinin resen dinlenmesi de az önce açıklanan yasa maddesi ve ilkeye aykırı olmuştur.
    Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK.nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna 28.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi