MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 176 ada 46 parsel sayılı 2.698.31 metrekare yüzölçümünde, tarla vasıflı taşınmaz, beyanlar hanesine "6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca adına orman sınırları dışına çıkarılmıştır. Taşınmaz ... kızı ... ve ... oğlu ..."un kullanımındadır" şerhi verilerek adına tespit edilmiş; davacı ... tarafından kadastro mahkemesine açılan dava sonunda hükmen beyanlar hanesinde yer alan "taşınmaz ... kızı ... ve ... oğlu ..."un kullanımındadır" şeklindeki şerhin iptali ile taşınmazın ... oğlu ..."un kullanımında olduğu şerhi verilerek adına tesciline karar verilmiştir. Davacı ..., tapu kaydındaki kullanım şerhinin iptali ve taşınmazın kendi kullanımında olduğunun şerhi istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, 176 ada 46 parsel ile ilgili olarak davalı tarafından, ... Kadastro Mahkemesinin 2010/590 Esas dosyası ile davalı ve ... aleyhine Kadastro tespitine itiraz davası açıldığı ve ... Kadastro Mahkemesinin kesinleşen 2010/590 Esas dosyası 09.03.2011 tarih ve 2011/156 Karar sayılı ilamı ile açılan davanın kabulüne karar verildiği, davalının çekişmeli parseli kullanımının mahkeme kararı ile kesinleştiği, bu dosyanın güçlü delil niteliğinde olacağı, davacının adı geçen dosyadaki maddi vakıaları çürütecek daha güçlü deliller ile ispat külfetini yerine getirmediği gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Çekişmeli taşınmaz ile ilgili olarak Kadastro Mahkemesi"nin 2010/ 590 Esas sayılı dava dosyasında; 09.03.2011 tarihinde ..."un davasının kabulüne karar verilmiş, hükmün davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine, Dairemizce hükmün onanmasına karar verilmiş, Yargıtay ilamı taraflara tebliğ edilmiş, karar düzeltme yoluna başvurulmaması nedeni ile hüküm 21.2.2013 tarihinde kesinleşmiştir. Bu durumda, davacı ... tarafından 29.11. 2011 havale tarihli dava dilekçesi ile Asliye Hukuk Mahkemesinde davalılar ve ... aleyhine açılan davanın, kadastro tespiti kesinleşmeden önce açıldığı kuşkusuzdur. Hal böyle olunca; davanın görevsizlik kararı verilerek kadastro mahkemesine aktarılması gerekirken esasa girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 23.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.