20. Hukuk Dairesi 2013/8683 E. , 2014/49 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar ..., ... ve ... vekili ile davalılar Hazine ve Orman Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında dava konusu ... Köyü 140 ada 4 parsel sayılı 1108308, 40 m2 yüzöçümündeki taşınmaz, orman niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir.
Davacıların zilyetlik iddiasıyla ayrı ayrı açtıkları davalar birleştirildikten sonra, mahkemece, davacılardan ..., ..., ..., ..., ... ve ..."ın davalarının reddine, davacılardan ..., ..., ... ve ..."in davalarının kabulüne, fen bilirkişi krokisinde (E) harfi ile gösterilen 2820 m2 bölümün ... adına kuru tarla niteliği ile, (E1) harfi ile gösterilen 5435,90 m2 bölümün ... adına kuru tarla niteliği ile, (M) harfi ile gösterilen 6184,53 m2 bölümün ... adına kuru tarla niteliği ile (C) harfi ile gösterilen 12546,42 m2 bölümün ... adına kuru tarla niteliği ile, (L) harfi ile gösterilen 4327,15 m2 bölümün ... adına kuru tarla niteliği ile tapuya kayıt ve tesciline, 140 ada 4 sayılı parselin kalan kısmının orman niteliği ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hükmün davacılar ..., ..., ... ile davalılar Hazine ve Orman Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 13/06/2011 tarih ve 2011/7225-7352 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Mahkemece, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç uzman orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla yeniden yapılacak keşifte, çekişmeli orman parselinin değişik bölümleri hakkında açılıp da, tutanak aslının bulunduğu dava dosyasında birleştirilecek olan davalarda, dava edilen taşınmazların tamamı ile, çevre araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli; keşifte hâkim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesine göre taşınmazın orman içi açıklığı niteliğinde olup olmadığı değerlendirilmeli, bu şekilde yapılacak araştırma sonucunda taşınmazların orman olmadığı belirlendiği takdirde, bu kez yöntemince zilyetlik araştırması yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmeli” denilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davacılardan ..., ..., ..., ..., ... ve ..."ın davalarının reddine, ..., ..., ... ve ..."in davalarının kabulüne, fen bilirkişi krokisinde (E) harfi ile gösterilen 2820 m2 bölümün ... adına kuru tarla niteliği ile, (E1) harfi ile gösterilen 5435,90 m2 bölümün ... adına kuru tarla niteliği ile, (M) harfi ile gösterilen 6184,53 m2
-2-
bölümün ... adına kuru tarla niteliği ile, (C) harfi ile gösterilen 12546,42 m2 bölümün ... adına kuru tarla niteliği ile, (L) harfi ile gösterilen 4327,15 m2 bölümün ... adına kuru tarla niteliği ile tapuya kayıt ve tesciline, 140 ada 4 sayılı parselin kalan kısmının orman niteliği ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacılar ..., ... ve ... vekili ile davalılar Hazine ve Orman Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraza ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu, 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı içinde bırakılmıştır
1) Davalılar Hazine ve Orman Yönetiminin çekişmeli taşınmazın (E), (E1), (M), (C) ve (L) harfleri ile işaretli bölümlerine ilişkin temyiz itirazları yönünden;
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişisi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişiler yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
2) Davacılar ..., ... ve ..."un çekişmeli taşınmazın (K), (J) ve (H) harfleri ile işaretli bölümlerine ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın (K), (J) ve (H) harfleri ile işaretli bölümlerinin orman içi açıklığı niteliğinde olduğu ve orman bütünlüğü içinde yer aldığı gerekçesiyle bu bölümler yönünden davanın reddine karar verilmiş ise de, mahkemenin kabulü dosyadaki delillere uygun düşmemektedir. Davacı ... tarafından kullanılan (J) işaretli bölümün güney yönden ziraat arazileri ile kesiştiği ve gerçek kişiler adına kesinleşen 140 ada 92-95 sayılı parsellere komşu olduğu, ... ve ... tarafından kullanılan (K) ve (H) işaretli bölümler ise güney yönden.... .adlarına kesinleşen 140 ada 116-117-149 sayılı parsellere komşu olup bu haliyle taşınmazların 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesine göre orman içi açıklığı olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Hükme esas alınan orman bilirkişisi raporuna ekli 1960 ve 1990 tarihli memleket haritalarında taşınmazların orman sayılmayan alanda görüldükleri, ziraat bilirkişi raporuna göre kadim tarım arazisi olduğu ve keşif sırasında dinlenen yerelbilirkişi ve tanık beyanlarına göre de uzun yıllardan beri davacıların zilyetliğinde olduğu, zilyetlik süresinin 20 yıldan fazla olduğu anlaşılmaktadır. Bu olgular karşısında, çekişmeli taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu ve davacılar yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu gözönünde bulundurularak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, dosyadaki delillere uygun düşmeyen gerekçe ile reddedilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; davalılar Hazine ve Orman Yönetiminin çekişmeli taşınmazın (E), (E1), (M), (C) ve (L) ile işaretli bölümlerine ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile bu bölümler yönünden hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle; davacılar ..., ... ve ..."un çekişmeli taşınmazın (K), (J) ve (H) harfleri ile işaretli bölümlerine ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile bu bölümler yönünden hükmün BOZULMASINA, yatırdıkları temyiz harcının istek halinde iadesine 06/01/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.