13. Ceza Dairesi 2013/5047 E. , 2014/5076 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozmak, mala zarar vermek
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
A- Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Dairemizce de benimsenen ve Y.C.G.K."nın 26.03.2013 günlü, 2012/6-1232 esas ve 2013/106 karar sayılı içtihadında belirtildiği üzere, çalınan malın 3. kişiye satılması halinde; 5237 sayılı TCK’nın 168. maddesinin uygulanabilmesi için hırsızlık suçunun failinin, sattığı yeri veya kişiyi söyleyerek çalınan malın, hırsızlık suçunun mağduruna iadesini sağlamasının tek başına yeterli olmadığı, failin bizzat pişmanlık göstererek, satın alan iyiniyetli ise; sattığı yeri veya kişiyi söyleyerek çalınan malın hırsızlık suçunun mağduruna iadesini sağlamasının yanında aynen geri verme veya tazmin suretiyle satın alanın zararını da gidermesi, kötü niyetliyse; satın alandan elde ettiği para veya sağladığı menfaati, kazanç müsaderesine konu edilmek üzere soruşturma makamlarına teslim etmesi gerekir. Esasen iyiniyetli olan satın alanda bulunan ve hırsızlık suçuna konu olan eşyaya el konulamaz. Hırsızlık suçuna konu eşyaya el konulmasına rağmen, failin satın alandan aldığı para veya sağladığı menfaatin satına alana iade edilmemesi halinde, satın alana Devlet eliyle haksızlık yapılmış olur.
Somut olayda, suç konusu eşyalardan uydu alıcısı ve çayı satın alan.... hakkında TCK"nın 165. maddesinden ek kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğine göre, iyiniyetli olarak kabul edilmesi gereken satın alana ödediği paranın da iade edilmesi halinde, etkin pişmanlık hükümleri uygulanabileceği için TCK"nın 168/4. maddesinin uygulanma koşulları bulunmadığı anlaşıldığından tebliğnamede bu hususta bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
15-18 yaş grubunda bulunan sanık hakkında yaş küçüklüğü nedeniyle 1/3 oranında yapılan indirimde 5237 Sayılı TCK"nın 31/3. maddesi yerine 31/2. maddesi yazılması yerinde düzeltilebilir yazım hatası olarak değerlendirilmiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre O Yer Cumhuriyet Savcısı ve sanık ... müdafiinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye aykırı olarak ONANMASINA,
B- Sanık hakkında mala zarar verme ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Mala zarar verme suçundan hüküm kurulurken 15-18 yaş grubunda bulunan sanık hakkında yaş küçüklüğü nedeniyle 5237 Sayılı TCK"nın 31/3. maddesi gereği indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Konut dokunulmazlığını ihlal suçundan hüküm kurulurken 15-18 yaş grubunda bulunan sanık hakkında yaş küçüklüğü nedeniyle 1/3 oranında yapılan indirimde 5237 Sayılı TCK"nın 31/3. maddesi yerine 31/2. maddesi yazılması,
3- 5237 Sayılı TCK"nın 50. maddesinin 1. fıkrasında, seçenek yaptırımlar ana başlığı altında sayılmış bulunan (a,b,c,d,e,f) bentlerine birer alt başlık olarak yer verilmiş olması, böylece uygulayıcıya geniş bir alanda benzeri yaptırımları belirleme ve uygulama yetkisinin de tanındığı açık olmakla birlikte; somut olayın özelliklerine ve maddenin düzenleme amacına uygun yorum yapılarak yaptırım belirleme zorunluluğunun bulunduğu, bunun da öncelikle suçluyu ya da toplumu, kimi zaman her ikisini de korumaya yönelik bir güvenlik tedbiri niteliğini taşıması gerektiği gözetilmeden, kişi özgürlüğünü kısıtlayacak şekilde “sokağa çıkma yasağı” şeklinde uygulama yapılması,
4-18 yaşından küçük olan sanık hakkında hükmedilen seçenek yaptırımın yerine getirilmemesi halinde, kısa süreli hapis cezasının kısmen veya tamamen infazına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısı ve sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 18.02.2014 tarihinde oy birliği ile karar verildi.