4926 sayılı Yasaya Muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2014/24369 Esas 2016/4778 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/24369
Karar No: 2016/4778
Karar Tarihi: 10.03.2016

4926 sayılı Yasaya Muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2014/24369 Esas 2016/4778 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesinde görülen bir davada, Kaçakçılıkla Mücadele Kanununa muhalefet suçu işlendiği gerekçesiyle hüküm verilmiş. Ancak, hüküm temyiz edildiğinde, ceza türü, suç tarihi ve kanun maddelerinin karşılaştırılması gibi birçok noktanın doğru değerlendirilmediği ortaya çıkmış. Kararda, 4926, 5607 ve 4733 sayılı kanunlar ile ilgili hükümlerin uygulanması gerektiği belirtilerek, hükmün bozulmasına hükmedilmiştir.
Detaylı olarak, 4926 sayılı Kanunun müeyyidesi adli para cezasını, 5607 sayılı Kanunun ise hürriyeti bağlayıcı cezayı ve adli para cezasını içerdiği belirtilmiştir. Kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın söz konusu olduğu durumlarda ise cezanın diğer yaptırımlara çevrilebileceği ifade edilerek, bu durumda 5607 sayılı kanunun sanık lehine olabileceği vurgulanmıştır.
Ayrıca, 4926 sayılı kanunun 34. maddesinde öngörülen yasal önödeme süresi beklenmeden dava açıldığı ve iddianamede yer alan gümrüklenmiş değerin belirlenmesinde ise alanda uzman bir bilirkişinin görü
7. Ceza Dairesi         2014/24369 E.  ,  2016/4778 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 4926 sayılı Yasaya Muhalefet
    HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere

    Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    1-4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda atılı eylemin müeyyidesi adli para cezasını, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda ise hürriyeti bağlayıcı cezanın yanında adli para cezasını da içermekte olduğu; kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın 5237 sayılı TCK"nun 50.maddesi gereğince adli para cezasına veya diğer seçenek yaptırımlara çevrilmesi halinde verilen sonuç ceza itibariyle 5607 sayılı Kanunun sanık lehine olabileceği gözetilerek; olaya suç tarihinde yürürlükte bulunan 4926 sayılı Kanun ile suç tarihinden sonra 31/03/2007 tarihinde yürürlüğe giren 5607 sayılı Kanun ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 4733 sayılı Kanunun ilgili bütün hükümleri uygulanarak elde edilecek sonuçların birbiriyle karşılaştırılması ve karar yerinde tartışılması suretiyle lehe olan yasanın belirlenmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, denetime olanak verecek şekilde bu husus tartışılmadan salt 5607 sayılı Kanununda adli para cezası ile birlikte hapis cezası da bulunduğu gerekçesi ile 4926 sayılı Kanunun sanık lehine olduğunun kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2-4926 sayılı Yasa"nın 34. maddesinde öngörülen 30 günlük yasal önödeme süresi beklenmeksizin iddianame düzenlenerek dava açıldığı ve 4926 sayılı Yasa"nın 34. maddesinin son fıkrasında öngörülen "bu madderin uygulanmasında para cezasına esas alınacak değer, Gümrük İdaresi"nce belirlenen değerdir" düzenlemesindeki "Gümrük İdaresi"nce" ibaresinin 30/12/2008 gün ve 27096 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 18/09/2008 gün ve 2006/47 Esas, 2008/144 karar sayılı kararı ile Anayasaya aykırı görülerek iptal edildiği de dikkate alınıp, alanında uzman bilirkişinin belirleyeceği cif değeri üzerinden hesaplanacak olan gümrüklenmiş değerin 3 katının sanığa usulüne uygun şekilde önödeme önerisi olarak tebliğ edilip sonucuna göre karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
    Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.