19. Ceza Dairesi 2019/12006 E. , 2021/5570 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak,
1- Sanık hakkında işbu dosya kapsamında olay tarihinde ele geçen kaçak sigaralar yönünden dava açıldığı, Adana 1.Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2020/387 Esas numarasında derdest olup, aynı olayla ilgili ele geçen kaçak haplara ilişkin davanın bulunması karşısında her iki dava dosyasının arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğundan birleştirilerek görülmesinde zorunluluk bulunması,
2- Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
3- Sanıkta ambalajında bandrol bulunmayan 892 karton sigara ve 200 adet gümrük kaçağı 200 adet uyarıcı hap ele geçirilen olayda sanık hakkında tayin edilen adli para cezasında teşdit uygulanmışsa da suça konu eşyanın miktarı nazara alındığında hapis cezasında da teşdit uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
4- Adli para cezasının gün karşılığının belirlenmesi sırasında uygulama maddesinin TCK"nin 52/2 yerine TCK"nin 50/1. maddesi olarak belirtilmesi,
5- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilirken anılan maddenin "1-c" bendindeki hak yoksunluklarının sanığın alt soyu haricindekiler için cezanın infazının tamamlanıncaya kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi ve 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
6- Suça konu eşyanın müsaderesine karar vermekle yetinilmesi gerekirken tasfiyesine de karar verilmesi,
7- Suç tarihi ve suça konu eşyanın niteliği itibarıyla uygulanması gereken 5607 Sayılı Kanun kapsamında TAPDK’nin davaya katılma hakkı bulunmadığı gözetilmeksizin davaya katılmasına karar verilmesi ve davaya katılma hakkı bulunan Gümrük İdaresi de davaya katıldığı halde hangi katılan lehine hükmedildiği de belirtilmeksizin katılan lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN tebliğnameye uygun olarak 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından CMUK’nin 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 25/05/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.