3. Hukuk Dairesi 2021/5262 E. , 2021/9792 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında birleştirilerek görülen tazminat davalarının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar, davacı ..."in Aralık 2002 tarihinde koyun otlattığı sırada, açık arazide bulunan elektrik direğinden kopmuş olan elektrik teline ayağının çarpması sonucu yüksek gerilime kapılarak yaralandığını, vücudunda derin yanıklar oluştuğunu, davalı şirketin olayın meydana gelmesinde kusurlu olduğunu ileri sürerek; davacı ... için 70.000 TL maddi ve 50.000 TL manevi tazminatın, davacı eş ... için 50.000 TL, çocuklar ... için ayrı ayrı 10.000"er TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmişlerdir.
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 20.897,98 TL maddi ve 10.000 TL manevi tazminatın, ... için 2.000 TL, ... için ayrı ayrı 1.000"er TL manevi tazminatın, olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline dair verilen karar, tarafların temyizi üzerine Dairece verilen 18/12/2013 tarihli ve 2013/15243 Esas 2013/18207 Karar sayılı kararla; davacı tarafın tüm, davalı tarafın sair temyiz itirazları reddedildikten sonra, dava konusu olaya ilişkin yapılmış bir ceza tahkikatı bulunup bulunmadığı araştırılarak varsa ceza davasının sonucunun bekletici sorun yapılması, davacının maruz kaldığı maluliyet sebebine ilişkin izahat içeren adli raporun alınması gerektiği gerekçeleri ile bozulmuştur.
Bozmaya uyan mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacılardan İbrahim için 30.000 TL, ... için 10.000 TL, ... için ayrı ayrı olmak üzere 5.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacı ..."in iş gücü kaybı için bozma kararı sonrası ıslah yapılamayacağı gerekçesiyle 70.000 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline dair verilen karar, tarafların temyizi üzerine Dairece verilen 16/12/2019 tarihli ve 2019/4181 Esas 2019/10118 Karar sayılı kararla; "18/12/2013 tarihli bozma kararında davacı yanın tüm temyiz itirazlarının reddedildiği, mahkemece bozma kararı ile davalı yan lehine oluşan usulü
kazanılmış hak ihlal edilerek hüküm oluşturulduğu" gerekçesiyle bozulmuştur.
Davacı ... tarafından açılan ve işbu dava ile birleştirilen 2018/511 Esas sayılı davada; asıl davada ıslah yapıldıktan sonra alınan bilirkişi raporuyla maddi tazminatın yeniden belirlendiği ileri sürerek, 65.319,16 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Bozmaya uyan mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacılardan İbrahim için 20.897,98 TL maddi ve 10.000 TL manevi tazminatın, ... için 2.000 TL manevi tazminatın, ... için ayrı ayrı 1.000" er TL manevi tazminatın, olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1)HMK"nın 166. maddesine göre, ayrı ayrı açılmış davaların aralarında bağlantı bulunmaları koşulu ile birleştirilerek bakılabilmeleri mümkündür.
Ancak, birleştirme kararı, taraflar arasındaki uyuşmazlığı esastan çözümleyen bir karar değildir. Bu karar, sadece birleştirilen davaların tahkikat safhalarının müşterek cereyan etmesi sonucunu doğurmaktadır. Diğer bir anlatımla, asıl ve birleşen davalar birbirinden bağımsız, müstakil davalardır. Bu nedenle, asıl ve birleşen davaların ayrı ayrı karara bağlanması gerekmektedir.
Somut olayda; mahkemece asıl dava ile birleştirilen 2018/511 Esas sayılı dava hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir.
Buna göre, mahkemece; asıl ve birleşen davanın ayrı ayrı karara bağlanması gerekirken, bu husus gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
2) Bozma nedenine göre; davacıların diğer, davalının tüm temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nın 428. maddesi gereğince davacılar yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacıların diğer, davalının tüm temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/10/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.