4. Hukuk Dairesi 2017/2560 E. , 2020/1228 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... Bankası AŞ vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 07/10/2002 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 10/05/2016 günlü kararın Yargıtayda adli yardım talepli ve duruşmalı olarak incelenmesi ... tarafından, duruşmasız olarak incelenmesi de ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 10/03/2020 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine duruşmalı temyiz eden davalı asıl ... geldi. Karşı taraftan davacı banka adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra tarafa duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kâğıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
6100 sayılı HMK madde 334 de “(1) Kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimseler, iddia ve savunmalarında, geçici hukuki korunma taleplerinde ve icra takibinde, taleplerinin açıkça dayanaktan yoksun olmaması kaydıyla adli yardımdan yararlanabilirler. (2) Kamuya yararlı dernek ve vakıflar, iddia ve savunmalarında haklı göründükleri ve mali açıdan zor duruma düşmeden gerekli giderleri kısmen veya tamamen ödeyemeyecek durumda oldukları takdirde adli yardımdan yararlanabilirler. (3) Yabancıların adli yardımdan yararlanabilmeleri ayrıca karşılıklılık şartına bağlıdır.” hükmü getirilmiştir. Aynı Kanun madde 336 da ise “(2) Talepte bulunan kişi, iddiasının özeti ile birlikte, iddiasını dayandıracağı delilleri ve yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri mahkemeye sunmak zorundadır. (3) Kanun yollarına başvuru sırasında adli yardım talebi bölge adliye mahkemesine veya Yargıtaya yapılır. (4) Adli yardım talebine ilişkin evrak, her türlü harç ve vergiden muaftır.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Dilekçeye ekli dosyadaki bilgi ve belgelerden, davalı ..."un yukarıda belirtilen kanun hükmünün öngördüğü şartları taşıdığı anlaşıldığından, adli yardım talebinin kabulüne karar verilerek işin esasının incelenmesine geçilmiştir.
1-)Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalılar ... ve ..."un aşağdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-) Davalılar ... ve ..."un diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dava, davacı bankada çalışan davalılar tarafından üçüncü kişilere usulsüz kredi kullandırılması nedeniyle uğranılan zararın tahsili amacıyla başlatılan takibe yönelik
itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, müvekkili banka personeli olan davalıların çalıştıkları dönemde usulsüz şekilde kullandırdıkları tüketici kredisi nedeniyle Banka Disiplin Kurulu ve Yönetim Kurulu tarafından malen sorumluluklarına karar verildiğini, banka tarafından zararın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalılar tarafından itiraz edilmesi nedeniyle icra takibinin durdurdurulmasına karar verildiğini belirterek, davalıların haksız ve hukuka aykırı itirazlarının iptali ile takibin devamına karar verilmesini istemiştir.
Davalılar; davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece, davaya konu tutar yargılama sırasında ödenmiş olduğundan konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; davanın açılmasına davalı tarafın sebebiyet verdiği gerekçesiyle bilirkişi raporunda hesaplanan miktarlar üzerinden davalıların yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden sorumlulukları cihetine gidilmiştir.
Dosya içeriğinden; ... 1. İcra Müdürlüğü"nün 2001/5526 esas sayılı takip dosyasında davacı alacaklı banka vekili tarafından 182.645.567.803 TL (eski) ana para, 812.194.824.376 TL (eski) işlemiş faiz ve 40.605.241.219 TL (eski) ... olmak üzere toplam 1.035.359.633.398 TL"nin tahsilinin talep edildiği, dava dilekçesinde ise takip tarihinden sonra dava tarihine kadar yapılan ödemeler dikkate alınmak suretiyle 182.645.567.803 TL (eski) ana para, 435.360.564.826 TL (eski) işlemiş faiz ve 21.768.028.241 TL (eski) ... olmak üzere toplam 639.483.335.127 TL"nin tahsili isteminde bulunulduğu ve dava değerinin bu şekilde belirlendiği, yargılama sırasında davalılar tarafından ve dava dışı borçlular tarafından yapılan ödemeler sonucunda dava konusu borcun tamamen ödenmesi nedeniyle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiği, ancak davalıların yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden sorumlulukları tayin edilirken dava dilekçesinde talep edilen tutar yerine icra takip dosyasına konu toplam alacak tutarına göre hazırlanan bilirkişi raporları esas alınarak karar verildiği anlaşılmaktadır.
Dava konusu olayda davacı bankanın personel çalıştırma koşullarının yetersiz oluşu ve iş yoğunluğu dikkate alındığında olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 43. ve 44. maddeleri uyarınca zararın meydana gelmesinde davacı bankanın da müterafik kusuru bulunduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, öncelikle tarafların kusur oranlarının tayini, akabinde dava konusu edilen değer üzerinden davalıların sorumluluklarına dair oran (kusur oranları) da dikkate alınmak suretiyle her bir davalının sorumlu oldukları tutar ve buna göre katlanmaları icap eden vekalet ücreti ve yargılama giderinin ayrı ayrı belirlenmesi gerekirken anılan yön gözetilmeden verilen kararın bozulması gerekmiştir.
3-) Davaya konu olan tutar yargılama sırasında tamamen ödenmiş olduğundan konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ve herhangi bir bedel hüküm altına alınmamıştır. Buna göre, mahkemece karar ve ilam harcının maktu yerine nisbi belirlenmesi doğru değildir. Kararın açıklanan nedenle de bozulması gerekir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2 ve 3) nolu bentlerde gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davalılar ... ve ..."un diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle reddine ve temyiz eden davalılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 10/03/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.